18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1009 Karar No: 2015/14053 Karar Tarihi: 08.10.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/1009 Esas 2015/14053 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2015/1009 E. , 2015/14053 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, 599/6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ... kızı ... ve ... Kayınvalidesi ...."ye .... Defterdarının kayyım olarak atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu 128 ada 40 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında malik olarak gözüken ve mirasçılarına ulaşılamayan .... Kızı .... ve .... Kayınvalidesi .... isimli şahıslara .... Defterdarlığının kayyım tayin edilmesini istemiş; mahkemece, sadece dava konusu taşınmazın tapu kaydı dosya arasına alınarak başkaca herhangi bir araştırma yapılmadan davanın kabulüne karar verilmiştir. 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2/1. maddesine göre, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427.maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde ....nin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. ....nin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder. Türk Medeni Kanununun 427. maddesi uyarınca ise bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve bir yönetim kayyımı atayacağı hükme bağlanmıştır. Yukarıda gösterilen yasal düzenleme dikkate alındığında mahkemece, anılan Kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilerek sadece tapu kaydı ile yetinilmeyip, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavül kayıtları ve dayanak belgelerinin tapu müdürlüğünden, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığı ile vergi dairesi müdürlüğünden getirtilip, ilgili hakkında zabıta araştırması yaptırılıp, kayıt ve belgelerde kimlik bilgileri veya veraset ilamının bulunması halinde nüfus müdürlüğünden ilgililerin nüfus aile kayıtları getirtilerek tapu kaydı malikleriyle irtibatının araştırılması, varsa mirasçılara ilişkin veraset belgelerinin istenilmesi ile toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.