Yargıtay - Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/3244 Esas 2014/3984 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3244
Karar No: 2014/3984
Karar Tarihi: 09.04.2014

Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/3244 Esas 2014/3984 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir ceza davasına ilişkin karar incelendi. Sanığın kooperatif ortaklarından yaptığı tahsilatlarda tahsil fişi düzenlemediği halde muhasebe hileleri ile ortak kredi kartlarında bu ödemeleri tahsilat şeklinde göstererek zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla gerçekleştirdiği eyleminin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğuna karar verildi. Ancak, suçun yetkinin kötüye kullanılması nedeniyle işlenmesiyle ilgili ceza sonrası 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması gerektiği, ancak kararda bu hususun infazda tereddüt oluşturacak şekilde düzenlendiği belirtildi. Bu nedenle, hüküm fıkrasına sanığın cezasının infazından sonra işlemek üzere 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması ibaresinin eklenmesi gerektiği kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 247/2. ve 248/2. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1. ve CMUK'un 321. ve 322. maddeleri, ile 5237 sayılı Yasanın 53/1-a ve 53/5. maddeleri.

5. Ceza Dairesi 2014/3244 E. , 2014/3984 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 5 - 2014/73024
MAHKEMESİ : Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2012
NUMARASI : 2011/5 Esas, 2012/24 Karar
SUÇ : Zimmet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın kooperatif ortaklarından yaptığı tahsilatlara tahsil fişi düzenlemediği halde muhasebe hileleri ile ortak kredi kartlarında bu ödemeleri tahsilat şeklinde göstererek zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla gerçekleştirdiği eyleminin nitelikli zimmet suçunu oluşturmasına rağmen TCK"nın 247/2. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından, TCK"nın 248/2. maddesinin aynı Kanunun 43. maddesinden önce uygulanması ise sonuca etkili olmadığından bozma sebebi sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanık hakkında 53/5. madde gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere, 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından 53/5. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılıp, mahkemenin takdiri de gözetilerek hüküm fıkrasına "suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle anılan Yasanın 53/5. maddesi uyarınca takdiren 3 yıl 9 ay süreyle cezanın infazından sonra işlemek üzere 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.