Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2008/2-420
Karar No: 2008/424

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/2-420 Esas 2008/424 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kocasının başka bir kadınla ilişkisi olduğunu iddia eden kadın boşanma davası açar. Mahkeme, davacı kadının tutum ve davranışlarının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına karar verir ve boşanmaya hükmeder. Ancak, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bu kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi gereği, davacı kocanın tamamen kusurlu olduğunu ve başka bir kadınla yaşamasının boşanmaya neden olduğunu göz önünde bulundurarak bozar. Kararın ardından yapılan yeniden yargılamada, mahkeme önceki kararda diretir ve MTK m.185/3 uyarınca eşlerin sadakat yükümlülüğünün devam ettiği, ancak toplanan delillerde davacı kocanın sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı sonucuna varır. Bu nedenle, davalı kadın lehine maddi ve manevi tazminat hükmedilmesi gerektiğine karar verilir. Detaylı kanun maddeleri ise şöyle açıklanır: - MTK m.166: Boşanmayı elde etmek için tamamen kusursuz olmaya gerek yoktur, az kusurlu ya da daha fazla kusurlu olan tarafın da dava açabileceği belirtilmektedir. Ancak, davalının az da olsa kusurunun varlığı
Hukuk Genel Kurulu         2008/2-420 E.  ,  2008/424 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 11/02/2008
    NUMARASI : 2007/1253-2008/99

    Taraflar arasındaki "Boşanma ve tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece 2.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 5.4.2006 gün ve 480-340 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay 2.Hukuk Dairesi"nin 29.5.2007 gün ve 13453 E, 9024 K. sayılı ilamıyla; (... 1-Toplanan delillerden boşanmaya neden olan olaylarda başka bir kadınla yaşayan davacı koca tam kusurludur. Kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanmamıştır.
    Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
    Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
    Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2)
    Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    3- Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini , birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (MK.md.4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
    4-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara açıklanan nedenlere ve özellikle; davalı kadının da eşine ve çocuklarına karşı evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle kusurlu bulunduğu, öte yandan TMK m.185/3 uyarınca eşlerin sadakat yükümlülüğünün evlilik süresince devam edeceği, toplanan delillere göre davacı kocanın boşanma davası açılmasından sonra güven sarsıcı davranışlar içerisinde bulunarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu durumda davacı kocanın daha ağır kusurlu bulunduğu anlaşıldığından; bu gerekçelerle davalı kadın lehine bozma kararının 3. ve 4. bendlerinde açıklanan şekilde maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın reddi yönündeki önceki kararda direnilmesi usul ve kanuna aykırı olup, direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 4.6.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi