10. Hukuk Dairesi 2015/18955 E. , 2018/1628 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, prim teşvik alacağı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Husumet konusu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 187. maddesinde (HMK 116) yer alan ilk itirazlardan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine ( fiil ehliyetine ) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi ( dava hakkı ) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (..., Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, ... 1995, s. 231). Bu nedenle davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani bir davada taraf olabilmek için, ya hakiki şahıs; ya da hükmi şahıs olmak gerekir. Zira taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder ( ..., Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, ... 2000, s. 288 ).
Öte yandan, HMK. nın “Tarafta iradi değişiklik” başlıklı 124. maddesinde, bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile olanaklı olduğu bildirildikten sonra, ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği isteminin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği istemini kabul edebileceği açıklanmıştır.
Eldeki davada ise, ... Bilgisayar Otomasyon Hizmletleri İnş. Tah. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... Bilgi İşlem Teknik ve ... Peyzaj Tah. Tic. Ltd. Şti."nin davacı sıfatı ile talepte bulundukları, mahkemece her iki davacı şirket karar başlığında gösterilmek suretiyle gerekçeli kararın oluşturulduğu, ancak hüküm kısmında ""69,800 TL prim tutarının her bir ay için tahsil edildiği tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı şirkete iade edilmesi gerektiğinin tespitine,"" şeklinde hüküm tesis ettiği ancak hüküm fıkrasında davacı şirkete demesi karşısında bunun hangi şirket olduğunu belirlemediği, dosya kapsamında ise sözleşmelerin davacı ... ve ... Emlak Temzilik Peyzaj Tah. Tic. Ltd. Şti. tarafından imzalandığı, sözleşmeler de ... Yemek Kırtasiye Bilgisayar Otomasyon Hizmletleri İnş. Tah. San. Tic. Ltd. Şti."nin pilot ortak sıfatıyla anıldığı görülmekle öncelikle bu iki şirket arasındaki hukuki ilişkinin belirlendikten sonra buna göre aktif husumet ehliyetinin tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözardı ederek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hükmün sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.