18. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9348 Karar No: 2018/6454 Karar Tarihi: 02.05.2018
Konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/9348 Esas 2018/6454 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun sanık tarafından işlendiği ve suçun Kanun'a uygun olarak saptandığı belirtilmektedir. TCK'nın 53/1-b maddesi Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda ve TCK'nın 53/1-c maddesi ise Kanunda öngörülen biçimde infaz aşamasında re'sen uygulanabileceği ifade edilmiştir. Mahkûmiyet hükümlerinin açıklanan noktaları düzeltilerek onaylanmış, sanık ... Karaduman hakkındaki cezanın 1 yıl 3 ay'a ve sanık ... hakkındaki cezanın da 2 yıl'a indirilmesi ve tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar ise TCK'nın 53, 58, 1412 sayılı CMUK'nın 322, 326/son maddesidir.
KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Gerekçeli kararın, yokluğunda karar verilen ve ceza infaz kurumunda bulunan sanık ...’a CMK’nın 35/3.maddesi uyarınca yöntemince tebliğ edilmediği ve dolayısıyla temyizin süresinde olduğu belirlenerek, temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıklara yükletilen konut dokunulmazlığının ihlâli eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, TCK’nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E-2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda ve TCK’nın 53/1-c maddesinin Kanunda öngörülen biçimde infaz aşamasında re’sen uygulanabileceği, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Daha önce kurulan mahkûmiyet hükümlerinin, sanıkların temyizi üzerine bozulması karşısında, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca, sanık ... hakkında TCK’nın 58. maddesinin tatbik edilemeyeceğinin ve uygulanması gereken sonuç cezaların hüküm fıkralarında gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafii ile sanık ...’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görülmüş ise de, bu aykırılıklar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, sonuç cezaların belirlenmesine ilişkin hüküm fıkralarından önce gelmek üzere, “sanık ... Karaduman hakkındaki cezanın 1 yıl 3 ay’a ve sanık ... hakkındaki cezanın da 2 yıl"a indirilmesi ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin fıkranın çıkartılması” suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.05.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.