11. Ceza Dairesi 2018/5164 E. , 2018/9367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanmak, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan düşme, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet,
Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan düşme,
Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet
A)Şikâyetçi Sağlık Bakanlığı adına Hazine vekilinin sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlere; Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin ise sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesi:
Davalardan haberdar oldukları halde katılma talebinde bulunmayan ve katılma kararı da verilmeyen şikâyetçiler Sağlık Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumunun, sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümleri temyiz etme hakları bulunmadığından, Sağlık Bakanlığı adına Hazine vekili ile Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin temyiz taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B)Sanık ... hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan kurulan düşme hükmüne yönelik şikâyetçi Sosyal Güvenlik Kurumu vekili ile sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
Şikayetçi Sosyal Güvenlik Kurumu (S.G.K.) vekilinin 22.11.2005 havale tarihli dilekçesi ile sanık ... hakkındaki davaya katılma isteğinde bulunmasına rağmen, bu konuda bir karar verilmemiş olması; 5271 sayılı CMK’nin kanun yollarına başvurma başlıklı 260. maddesinin 1. fıkrasında “Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve bu kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır” hükmüne yer verilmesi; aynı Kanun"un 237. maddesinin 2. fıkrasının 2. bendinde “ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karar bağlanır” hükmünün öngörülmesi; şikâyetçi S.G.K. vekilinin temyiz dilekçesi içeriği karşısında; suçtan zarar gören S.G.K."nin, sanık ... hakkındaki kamu davasına katılmasına, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek inceleme yapılmıştır.
Sanığa yüklenen suç için öngörülen cezanın üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nin 102. maddesinin 4. fıkrasında öngörülen asıl dava zamanaşımı süresinin, suç tarihinden hüküm tarihine kadar dolması nedeniyle sanık hakkındaki davasının düşmesi yerine, uzatılmış dava zamanaşımı nedeniyle düşmesine hükmolunması sonucu bakımından doğru olduğundan; katılan vekilinin ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
C)Sanık ... hakkında “memurun resmi belgede sahteciliği” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin; sanık ... hakkında “memurun resmi belgede sahteciliği suçuna iştirak” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık ile katılanlar Sosyal Güvenlik Kurumu vekili ve Hazine vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
13.01.2017 tarihli oturumda, emanetin 2004/1529 sırasında kayıtlı bulunan reçetelerin incelendiği ve bu reçeteler arasında suç konusu faturaların bulunmadığının tespit edildiği; suç konusu faturalarla ilgili başka bir emanet kaydının olmadığının da araştırılarak belirlendiği anlaşılmış ise de; maddî gerçeğin ve suçunun unsurlarının saptanması için;
1-Reçetelerin kendilerinde kalmış olması ihtimali nedeniyle, iddianamede yer verilen suç konusu 8 adet fatura asıllarının Sosyal Güvenlik Kurumundan sorularak varsa asıllarının istenmesi,
2- Reçeteler temin edildiğinde;
a)Reçetelerin incelenerek özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması; gerektiğinde konulan teşhisler ile verilen gözlüklerin uyumlu olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, reçetelerin aldatma nitelikleri bulunup bulunmadığının saptanması,
b)Aldatma niteliklerinin bulunması halinde; reçetelerin sanıklar ... ve ..."a gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması; kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde, yazı ve imza örnekleri temin edilerek, reçelerdeki yazı ve imzaların bu sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması,
2- Sanık ... hakkındaki kabule göre;
a)Bağlılık kuralını düzenleyen 5237 sayılı TCK"nin 40. maddesinin 2. fıkrasında “Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.” hükmünün öngörülmesi; diğer sanık ..."e isnat olunun ve 5237 sayılı TCK"nin 204. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen “görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî belgeyi sahte olarak düzenleme” suçunun “özgü suç” olması karşısında; sanık ..."ın, diğer sanık ..."a isnat olunan suça ne şekilde iştirak ettiği (fiili birlikte gerçekleştiren, azmettiren veya yardım eden olup olmadığı) belirlenip tartışılmadan, sanığın sözü edilen Kanun"un 204. maddesinin 2. fıkrası gereğince cezalandırılması,
b)Katılanlar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu avukatlık ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ve sanık ... ile katılanlar vekillerinin temyiz itirazları itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.