9. Hukuk Dairesi 2015/6531 E. , 2016/22073 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.12.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 1992 tarihinden işten çıkartıldığı 2009 Eylül ayına kadar aylık 3.800 TL ücretle çalıştığını, işten çıkartıldığı tarihe kadar büyük bir özveri ile Cumartesi günleri de dahil olmak üzere çalıştığını ve ayda en az 25 saat fazla mesai yaptığını, ancak fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, 2009 yılının Eylül ayında Davalı şirket yetkilileri tarafından gerekçe gösterilmeden işten çıkartıldığını, çalıştığı uzun yıllar boyunca sadece yılda bir hafta yıllık izin kullandığını, fazla çalışma karşılıklarının ve izin alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 01.11.1992 tarihinden 09.10.2009 tarihine kadar Şirket bünyesinde çalıştığını, yine 17.03.2003 tarihinden 15.09.2009 tarihine kadar davalı şirket bünyesinde çalışmış olan... ile birer ay ara ile istifa etmek sureti ile ayrılarak, ...u, davacı ve ortağının uzun yıllar satış sorumlusu ve imalat sorumlusu olarak davalı Şirkette çalıştığını, davalı şirket bünyesinde 10 yıldan fazla süre hizmet vermiş olan... ve davalı tarafından kurulmuş olan...Yapı’nın davalı şirket hakkında piyasada asılsız iddialarda bulunarak, davalı şirket tasarımı olan kapıları taklit ettiğini ve bu kapıları gerek davalı şirket müşterilerine gerekse 3. şahıs durumundaki firmalara satmaya çalıştığını, bahsi geçen firmanın piyasada satış yapmak istediği firmalara davalı şirketin kapılarının aynısının üreteceğine dair taahhütte bulunduğunun tespit edildiğini, bu konuda açılan davalar olan ... 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2011/103 E. sayılı dosyası ve ... Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2011/66 E. sayılı dosyalarının devam ettiğini, bahsi geçen davalarda haksız konuma düştüğünü anlayan davacının istifa suretiyle işten ayrılmasından 2 yıl sonra huzurdaki davayı açtığını, davacının kendi isteği ile Şirketten ayrıldığını, Şirketten ayrılır ayrılmaz da kendi şirketini kurduğunu, davacının davalı şirketten ayrılacağını kendi elektronik posta adresinden şirket ortaklarından ...’e gönderdiği elektronik
posta ile bildirdiğini ve istifa mektubunu doğrudan...’e ilettiğini, diğer yandan davacının 2007 yılında emekli olduğunu, emekliliği sebebi ile kıdem tazminatını almış ve akabinde Davalı şirket bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, dolayısı ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddini gerekeceğini, davacının yıllık izinlerini kullandığına dair yılık izin defterinin açıkça ortaya koyacağını, davacının fazla mesai yapmadığını, hafta tatili ve genel tatil günlerinde de çalışmadığını, bu hususun tanık beyanları ile ortaya çıkacağı gibi davacının tüm bordrolarını herhangi bir ihtirazi kayıt olmaksızın imzaladığını, diğer yandan davacının 2006 ve 2007 yıllarına ilişkin verdiği beyanda şirket bünyesinde herhangi bir fazla çalışma yapılmadığını ve bu nedenle Davalı şirketten herhangi bir talebi olmadığını da açıkça belirttiğini, davacının fazla çalışma ve bayram –hafta tatili ücreti taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının iş akdinin ne şekilde sona erdiği uyuşmazlık konusudur.
Davalı işverence, davacının davalı şirketten ayrılacağını kendi elektronik posta adresinden Şirket ortaklarından K.T.’ye gönderdiği elektronik posta ile bildirdiğini ve istifa mektubunu doğrudan ...’e ilettiğini savunularak dosyaya mail ve eki istifa dilekçesi sunulmuştur.
Bu itibarla, davacı tarafından 23.09.2009 tarihinde gönderildiği belirtilen “istifa mektubu” başlıklı e-posta ve ekinde yer alan ve içeriğinde psikolojik sebeplerle istifa ettiğini bildiren belgenin davacıya bizzat gösterilip değerlendirilerek karar verilmesi gereklidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma ücret alacağının olup olmadığı tartışmalıdır.
Taraf tanıklarının müşterek beyanlarından davacının fabrika müdürü olduğu, mesailerini ayarlayan bir amirinin olmadığı ve mesailerinin kendisinin ayarladığı anlaşılmıştır. Bu nedenle fazla çalışma ücret alacağının reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü yerinde değildir.
4-Davacı yıllık izin alacağı talebinde bulunmuş ve Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kıdemi ve işverence kullandırıldığı ispatlanan izin süreleri dikkate alınarak bakiye 257 günlük izin alacağı hesaplanmıştır.
Davacının dava dilekçesinde yılda 1 hafta izin kullandığına ilişkin kabulü vardır. Ayrıca bilirkişi raporunda izin alacağının 1475 sayılı Kanun gözetilmeksizin hesaplandığı görülmüştür. İzin alacağının davacı kabulü ve 1475 sayılı Kanun hükümleri gözetilmeksinin hesaplanması isabetsizdir.
5-Davacı dava dilekçesinde iş sözleşmesinin 2009 yılının Eylül ayında sona erdirildiğini beyan etmiştir. Mahkemece kayıtlara itibarla hizmet süresinin sonu 09.10.2009 tarihi kabul edilmiş ise de, bu kabul talebi aşar nitelikte olduğundan HMK.nun 26. maddesine aykırı olup, karar bu yönüyle de isabetsizdir.
6-Yargılama giderlerine (a) nolu bendinde karar harcının ne yapılacağının açıkça yazılmaması da yerinde değildir.
7-Hükmedilen alacakların brüt mü yoksa net mi olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüde mahal verebileceğinin düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.