16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7886 Karar No: 2019/8191 Karar Tarihi: 23.12.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/7886 Esas 2019/8191 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hüküm giydiği belirtiliyor. İstinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilen kararda, hükmedilen cezanın koşullarına uygun olmadığı için sanık müdafiinin duruşmalı inceleme istemi reddedildi. Mahkemenin yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği sonucuna vardığı da belirtiliyor. Ancak sanık hakkında belirlenen cezanın uygulanmasına yönelik bir kanun maddesinde uyulmadığı tespit edildiği için kararın bozulduğu ifade ediliyor. Kullanılmayan kanun madde numaraları şu şekildedir: TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK\"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 madde.
16. Ceza Dairesi 2019/7886 E. , 2019/8191 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Sanık hakkında belirlenen temel cezanın, suçun niteliği gereği artırılırken artırım oranı doğru yapıldığı halde uygulama maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi yerine 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün ikinci maddesindeki “3713 sayılı yasanın 5. maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “3713 sayılı yasanın 5/1.maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bursa 11. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.