
Esas No: 2016/4628
Karar No: 2016/14088
Karar Tarihi: 31.10.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4628 Esas 2016/14088 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. Evrim Seniha Özgen gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili banka tarafından dava dışı asıl borçlu Ceylan Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne 4 ayrı genel kredi sözleşmeleri kapsamında 2.395.104,81 TL nakdi ve 6.270 TL gayrinakdi krediler kullandırdığını, davalının bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, bu nedenle borçtan sorumlu olduğunu, borçlu ve kefillerin kredi taahhütnameleri gereği edimlerin yerine getirilmemesi üzerine ihtarnamenin gönderildiğini ve borcun muaccel hale geldiğini, bunun üzerine borçlular aleyhine genel haciz yoluyla takibe giriştiklerini, davalının borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalı itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya dayanak gösterilen kredi sözleşmelerinden sadece 12.09.2008 tarihli sözleşmede müvekkilinin imzasının bulunduğunu, bu kredinin asıl borçlular tarafından kapatıldığını, dolayısıyla müvekkilinin kefaletten doğan borcunun bulunmadığını, davaya konu diğer kredi sözleşmelerinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, davalı kefilin imzaladığı 2008 tarihli sözleşme üzerine alınan tüm kredilerin ödendiği ve artık davalının kefaletinin sona erdiği, kefaleti ve imzası bulunmayan sözleşmelerden doğan borçtan davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.