19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4407 Karar No: 2016/14087 Karar Tarihi: 31.10.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4407 Esas 2016/14087 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/4407 E. , 2016/14087 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, onların yokluğunda incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının... İcra Müdürlüğü"nün 2007/5236 ve .... İcra Müdürlüğü"nün 2007/3954 takip dosyalarında borçlu gösterdiği dava dışı ... ile.... aleyhine takibe geçtiğini ve borçluların itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini, takibe konulan çeklerin keşidecisinin takip borçlusu ..., çekin cirantasının ise diğer takip borçlusu ... olduğunu, müvekkili şirketin takibe konu borçla ilgisi ve alakasının olmadığını ve takip dosyalarında üçüncü kişi konumunda olduğunu, takip borçlusu ...."nin kesinleşen borcu nedeniyle ... 6. İcra Müdürlüğü"ne yazılan talimat üzerine müvekkili şirkete ait adreste hacizler yapıldığını, müvekkili ile borçlu şirket arasında isim benzerliği dışında bir ilişki bulunmadığını, buna rağmen İcra Hukuk Mahkemesinde istihkak iddialarının reddedildiğini, davalı ile dava dışı borçlular arasındaki ilişkinin muvazaalı bir borç ilişkisi olduğunu, takibin haksız ve kötüniyetli yapıldığını ileri sürerek, müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taraf sıfatının ve davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, istihkak davasının reddine ilişkin hükmün davacıyı borçlu konuma getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, İcra Hukuk Mahkemelerinin istihkak iddiasıyla ilgili verdikleri kararın taraflar açısından kesin hüküm teşkil edeceği, ayrıca takip dosyalarında davacıya yönelik bir alacak iddiasının söz konusu olmadığı gibi, davacının takiplere dayanak yapılan senetlerin borçlusu da bulunmadığı, dolayısıyla kendisine yönelik bir alacak tehdidi bulunmayan davacının, davalıya karşı borçlu olmadığı yönünde bir tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.