11. Hukuk Dairesi 2015/14245 E. , 2016/47 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti Kurulu"nca verilen 2014/3109 Esas ve 24/09/2014 tarihli karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz incelemesi Dairemizce incelenmek üzere düzenlenen rapor dinlendikten ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket nezdinde işsizlik sigortası poliçesi yaptırdığını, poliçeye ilişkin primlerini zamanında ödediğini, müvekkilinin 20.02.2006 tarihinden beri çalışığı iş yerinin 31.10.2013 tarihinde kapatılması nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, iş akdini feshi sonrasında poliçe kapsamında ödeme yapılması için davalı şirkete başvuran müvekkilinin başvurusunun haksız reddedildiğini ileri sürerek müvekkiline ödenmesi gerekli altı aylık tazminat bedeli toplamı 4.500,00 TL"nin iş akdinin fesih tarihi olan 31.10.2013 tarihinden itibaren her ay ödenmesi gerekli aylık ücretlerin muacceliyet tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sigorta poliçesinin tanzimi sırasında beyan yükümlülüklerine aykırı davrandığını, çalıştığı iş yerinin kapanmasına ilişkin basında çıkan haberler nedeniyle işsiz kalma durumunu önceden bilmesine karşın bu durumu poliçe tanzimi esnasında gizlediğini, bu nedenle sigortalının talebinin reddedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Başvuru nedeniyle Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan inceleme neticesinde, sigortalının beyan yükümlülüğüne aykırı davranma durumunun bulunmadığı, poliçe kapsamında sigortalanan rizikonun gerçekleşmiş olması nedeniyle sigortalının tazminata hak kazandığı gerekçesiyle talebin kabulüyle toplam 4.500,00 TL"nin muacceliyet tarihlerinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline kesin olarak karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Kararına karşı davalı vekilince aynı iş yerinde çalışan ve aynı sebeple iş akdi feshedilen sigortalılarca yapılan benzer mahiyetteki başvurular hakkında ret kararı verildiği, buna karşın davacı başvurusunun kabul edildiği, bu durumun çelişki yarattığı, başvurunun emsal başvurularda olduğu gibi reddinin gerektiği belirtilmek suretiyle itiraz olunmuş, itiraz üzerine yapılan değerlendirme neticesinde10.10.2014 tarihli karar ile 5684 sayılı Yasa"nın 30/12. maddesi uyarınca 5000,00 TL"nin altındaki uyuşmazlıklara ilişkin verilen hakem kararlarının kesin mahiyette olduğu gerekçesiyle itiraz başvurusunun komisyon tarafından değerlendirilmeye alınamayacağı belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonunca verilen bu kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 6456 sayılı Yasa ile Değişik 30/12. maddesinde "Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir. Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir.Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır. Temyize ilişkin usûl ve esaslar hakkında Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu uygulanır.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Somut olayda, hüküm altına alınan alacak miktarı 4.500,00 TL olup, dosya kapsamı itibariyle karara karşı her halükarda temyiz yolunun açık olmasını gerektirir bir durumun varlığı da kanıtlanamadığından davalı vekilinin temyiz isteminin açıklanan yasa hükmü uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.