Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2008/10-403
Karar No: 2008/413

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/10-403 Esas 2008/413 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ve aksine kurum işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkeme önceki kararında davayı kısmen kabul etmiş, bu karar Özel Daire tarafından bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılamada mahkeme önceki kararda direnmiştir. Ancak Hukuk Genel Kurulu bozma kararında belirtilen tarımsal faaliyet araştırmasının yeterince yapılmadığı ve kanıtların hüküm vermeye elverişli olmadığı sonucuna varmıştır. Bu nedenle gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması, tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülüp sürdürülmediğine dair olguların kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması gerekmektedir. Bu bağlamda mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 2., 6. ve 10. maddeleridir.
Hukuk Genel Kurulu         2008/10-403 E.  ,  2008/413 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 5. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 15/11/2007
    NUMARASI : 2007/818-2007/653

    Taraflar arasındaki “Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti aksine kurum işleminin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Ankara 5.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.10.2006 gün ve 2004/659 E., 2006/719 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 31.05.2007 gün ve 2006/17207 E., 2007/9128 sayılı ilamı ile; (...Dava, 23.12.1988 – 25.11.1994 ve 23.12.1994 – 21.12.1999 dönemlerinde 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olunduğunun tespiti istemine ilişkindir. Bağ-Kur’a kayıt ve tescili 01.01.1985 tarihi itibarıyla yapılan davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 25.02.2003 tarihinde tesis edilen Kurum işlemi Sosyal Sigortalar Kurumu’na bağlı sigortalılık süreleri gözetilerek 22.08.1986 tarihi itibarıyla sona erdirildiği, dava konusu dönemlerde 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının bulunmadığı, 1998 yılında üç kez sigorta primi ödediği, 01.01.1986 – 01.01.2003 tarihleri arasında Ziraat Odası’na kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    2926 sayılı Kanuna tabi sigortalı sayılabilmek için tarımsal faaliyetin varlığı ve kesintisiz sürdürülmesi koşuldur. Dava konusu somut olaya bu çerçevede bakıldığında, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, tarımsal faaliyet araştırmasının yeterince yapılmadığı ve karara dayanak yapılan kanıtların hüküm vermeye elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan dava konusu döneme yönelik olarak yukarıda anılan Kanunun 3 üncü maddesinin (b) bendi, 6 ncı ve 10 uncu maddeleri çerçevesinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak; davacının sahibi olduğu veya tarımsal amaçlı kullandığı taşınmazlar hakkındaki bilgi ve belgeler ilgili kurum ve kuruluşlardan getirtilmeli, tarımsal faaliyet yönünden yeterli miktarda taşınmazı kullanıp kullanmadığı, nerede oturduğu, faaliyetini kendi mülkünde mi, miras yolu ile elde ettiği mülkte mi, yoksa ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde mi sürdürdüğü, faaliyetine ara verip vermediği, kuraklık ve doğal afet gibi olaylara maruz kalıp kalmadığı, traktörü ve hayvanı olup olmadığı, hangi tür ürünler ektiği, yılda ne kadar ürün elde ederek bunu nasıl değerlendirdiği, ortalama yıllık gelir tutarı ve bunun geçimini sağlamaya yetip yetmeyeceği, özellikle Cumhuriyet Başsavcılığı araştırması yapılıp dava konusu dönemde görev yapan muhtar ve azaların bilgi ve görgüsüne başvurularak belirlenmeli, ilk yargılamada dinlenilen tanık anlatımları arasındaki çelişki giderilerek doğduğu takdirde yeni alınacak ifadeler arasındaki çelişkilerin de ortadan kaldırılması sağlanmalı, böylelikle tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülüp sürdürülmediği olgusu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
    Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu istemin aynen hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdıır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN:Davalı vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava; Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ve aksine kurum işleminin iptali isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacının 1.1.1985-21.8.1986, 23.12.1988–25.11.1994 ve 23.12.1994–21.12.1999 dönemlerinde 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olunduğunun tespitini ve aksi yöndeki kurum işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının Bağ-Kur sigortalısı olduğu dönemde aralıklı olarak 506 sayılı Yasaya tabi çalışmalarının bulunduğunun tespit edildiğini, her iki sigortalılığın ilk çakışma tarihi olan 22.08.1986 tarihi itibariyle terki yapıldığını, yapılan işlemin yasalara uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
    Mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece “Yargıtay bozma ilamında araştırılması istenen hususlara ilişkin bilgiler dosya içersinde mevcut olduğundan tekrar araştırma yapılmamıştır.” gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
    Her ne kadar bozma kararından önce dosya içerisinde bulunmayan tapu kayıtları bozma kararından sonra dosya içerisine konulmuş ise de bu durum gerekçenin genişletilmesi olarak nitelendirilmiş ve dosyanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
    Davacının 01.01.1985-21.08.1986 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlık; Davacının 23.12.1988–25.11.1994 ve 23.12.1994–21.12.1999 dönemlerinde 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup olmadığı noktasındadır. 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 2. maddesi kapsamına giren; “Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın 3 üncü maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyetlerde bulunanlar...”, Kanunun 7. maddesi uyarınca sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Bu Kanuna göre sigortalı sayılanlardan Kanun kapsamına girdikleri tarihten itibaren üç ay içerisinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmayanların tescil işlemi Kurumca resen yapılarak, Kanunun 5. maddesi hükmü ile tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren sigortalı sayılacaklar, öngörülen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülükleri ise kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacaktır.Kanunun 6. maddesinde tarım sigortalılığını sona erdiren nedenlere yer verilmiştir. Buna göre; diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce sigortalılıkları sona erecektir. Sigortalılık niteliğini yitirenlerin tarım sigortalılığının yeniden başlaması için tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı yapılması gerekmekte olup, belirtilen durumlar dışında, kendiliğinden Kanun kapsamına alınmayacakları, Tarım Bağ-Kur Sigortalılığın – bir diğer sosyal güvenlik kuruluşu kapsamından çıkmaları ile- yeniden başlayıp devam etmeyeceği dikkate alınmalıdır.Ne var ki, başka bir sosyal güvenlik kanunu kapsamında geçen ve tarım sigortalılık iradesini ortadan kaldırmayan “makul” bir süre çalışmanın Tarım Bağ-Kur sigortalılığını sona erdirmeyeceği, yeniden tescil koşulu aranmaksızın sigortalılığın devam edeceğinin kabulü sosyal güvenlik hukukunun amaçlarına uygun düşecektir (Hukuk Genel Kurulunun 14.02.2007 gün ve 2007/21-73-71 sayılı Kararı).
    Ancak özel daire bozma karında da belirtildiği gibi yerel mahkemece tarımsal faaliyet araştırmasının yeterince yapılmadığı ve karara dayanak alınan kanıtların hüküm vermeye elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan dava konusu döneme yönelik olarak yukarıda anılan Kanunun 3 üncü maddesinin (b) bendi, 6 ncı ve 10 uncu maddeleri çerçevesinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak; tanık beyanları arasındaki çelişki giderilerek, tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülüp sürdürülmediği olgusu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ :Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA 28.05.2008 gününde, oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi