11. Ceza Dairesi 2020/7207 E. , 2021/1409 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 17/11/2020 tarih ve 2020/1660 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/12/2020 tarih ve KYB-2020/105560 sayılı ihbarname ile;
Özel belgede sahtecilik suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 207/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Kızıltepe 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2015 tarihli ve 2013/532 esas, 2015/105 sayılı kararının "Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 16/06/2020 tarihli ve 2017/23999 esas 2020/5901 karar sayılı ilamında ""Sanığın, katılan ..."a ait nüfus cüzdanını yolda bulduğu, ..."a ait resmi nüfus cüzdanından sökerek yerine arkadaşının oğlu olan temyiz dışı çocuk sanık ...’in resmini yapıştırdığı, ..."in, sanığın yönlendirmesi ile oluşturulan sahte nüfus cüzdanı ile ilk önce bir AVEA bayiine gittiği, ... adına AVEA"ya ait iki adet abonelik sözleşmesi imzaladığı ve iki adet AVEA hattı çıkarttırdığı...şeklinde gerçekleşen somut olayda, özel belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan incelemede; Hüküm tarihinden önce 10/11/2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, özel belgede sahtecilik suçundan yazılı şekilde hüküm tesisi, kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA"" şeklinde belirtildiği üzere, müştekinin 25/11/2012 tarihinde muavinlik yaptığı araç içerisinde nüfus cüzdanını kaybettiğini, daha sonra adına kayıtlı olduğunu öğrendiği 0 544 573 33 36 numaralı faturalı telefon hattının yaklaşık 900.00 Türk lirası tutarında birikmiş borcu olduğunu öğrenmesi üzerine, telefon hattını çıkarmadığını, bilgisi ve izni dışında gerçekleştirildiğini, yapmış olduğu araştırmalar neticesinde de kimlik bilgileri ile adına faturalı telefon hattı çıkaran bayinin Tekin İletişim isimli işyeri olduğunu tespit ettiğini, bunun üzerine söz konusu telefon hattını çıkaran bayiye gittiğinde işyeri sahibinin abonelik sözleşmesini ve nüfus cüzdan fotokopisini göstermesi üzerine şikayetçi olması sonrasında, ilgili gsm şirketinden anılan telefon numarasına ait abonelik sözleşmesi getirtilerek yapılan incelemede nüfus cüzdanı fotokopisi üzerindeki fotoğrafın sanığa ait olduğunun ve sanık tarafından kullanıldığının tespit edildiği, sanığın da bu telefon numarasını kullandığını beyan etmesi şeklinde gerçekleşen somut olayda, sanığın eyleminin 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık suçunu oluşturduğu, eylemin 5809 sayılı Kanunu"na aykırılık oluşturduğunun kabulü halinde de, suç ve karar tarihinden önce 10/11/2008 tarihli ve 27050 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na 6518 sayılı Kanun ile eklenen 4. maddesinde yer alan, "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi veya işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz.” ile aynı Kanun’un 63/10. maddesinde yer alan, “Bu Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümlerine aykırı hareket edenler bin günden beş bin güne kadar; ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına aykırı hareket ederek bu işi bizzat yapanlar elli günden yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca anılan Kanun’un 63/10. maddesi kapsamda üzerine atılı bulunan suç bakımından sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eylemin özel belgede sahtecilik suçu kapsamında kaldığı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; sanığın, katılan adına müracaat ederek bilgi ve rızası dışında GSM abonelik sözleşmesi düzenlettirmesi şeklinde gerçekleşen olayda; suç ve karar tarihinden önce 10/11/2008 tarih ve 27050 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile 56/2. maddesindeki, "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve aynı maddenin 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; sanığın eyleminin TCK"nin 7. maddesi uyarınca, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56/2. maddesindeki suçu oluşturduğu ve sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce bu nedenle yerinde görüldüğünden, sanığın “özel belgede sahtecilik“ suçundan mahkûmiyetine ilişkin Kızıltepe 3. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 13/02/2015 tarihli 2013/532 Esas ve 2015/105 Karar sayılı kararının CMK"nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 15/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.