Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/27101
Karar No: 2020/377
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/27101 Esas 2020/377 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/27101 E.  ,  2020/377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait petrol istasyonunda tek çalışan olarak çalıştığını, 21.04.2013-12.05.2014 tarihleri arasında kesintisiz çalışmasına rağmen tüm çalışmalarının kuruma bildirilmediğini, bu durumun düzeltilmesini istemesi üzerine işten çıkartıldığını, davalı iş yerinde hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını,müvekkilinin iş yerinde tek işçi olması sebebi ile sabah 07:00 de iş yerini açtığını ve gece 12.05.214 - 30.10.2014 , 01.03.2014 -12.05.2014 tarihleri 21:00 a kadar çalıştığını, belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tati ücreti ve hafta tatili ücretlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı davalıya ait akaryakıt istasyonunda 21.04.2013-12.05.2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını ve tüm çalışmalarının kuruma bildirilmediğini iddia etmiştir, bu iddiasının ıspatında ise tanık deliline başvurmuştur. Dinlenilen tanıklar davalıya ait iş yerine çalışan kişi olmadıkları gibi komşu işyeri çalışanıda değildir. Bu durumda kurum kayıtlarının aksinin ispatı tanık beyanları ile mümkün olmayacaktır. Dosya kapsamına sunulan diğer dellerde davacının kesintisiz çalıştığını ıspata yeterli değildir. O halde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına itibar edilerek davacının hizmet süresi belirlenmelidir. Davacıya ait hizmet durum cetvelinin incelenmesinde davacının hizmet süresinin bir yılın altında olduğu anlaşıldığından davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
    3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre işverence imzalı ücret bordrolarında işçilerin fazla çalışma ücreti talep etmesine engel olacak şekilde sembolik fazla çalışma tahakkukları yapılırsa bu aylar imzalı olsa bile fazla çalışma hesabından dışlanmaz ancak yapılan fazla çalışma ödemeleri tespit edilen fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilir. Yukarıda açıklanan hususlar hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacağı talepleri için de geçerlidir.Somut uyuşmazlıkta, davacı fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili alacağı taleplerinin ıspatında tanık deliline başvurmuştur. Dinlenilen tanıklar davalıya ait iş yerinde çalışan kişiler olmayıp davacıyı çocukluktan beri tanıyan ve davacının çalıştığını bildikleri davalıya ait akaryakıt istasyonuun bulunduğu kasabada oturan kişiler olduklarını beyan etmişlerdir. Bu durumda davacı tanıkları davacının çalışma koşulları hakkında bilgi sahibi olabilecek kişiler olmadığından davacının söz konusu alacaklarının tespitinde tanık beyanlarına dayalı olarak yapılan bilirkişi raporuna itibarla karar verilmeside hatalı olup bozma sebebidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 15.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi