Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18396
Karar No: 2018/14195
Karar Tarihi: 07.11.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/18396 Esas 2018/14195 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/18396 E.  ,  2018/14195 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... Müdürlüğüne yönelik olarak açılan davanın husumetten reddine, diğer davalılara yönelik açılan davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar...ve ...mirasçıları tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, maliki bulundukları 58 ve 59 parsel sayılı taşınmazlardan, davacı ... adına kayıtlı olan taşınmazın sahte vekaletname kullanılarak davalılardan...ı ... adına kayıtlı olan taşınmazın ise yine sahte vekaletname kullanılarak diğer davalı ... adına yolsuz olarak tescil edildiğini, ... 4.Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/22 Esas - 2010/254 Karar sayılı dosyasında davacılar adına düzenlenmiş olan tescil işlemine dayanak yapılan ... 4.Noterliğinin 28/11/2001 tarih ... yevmiye nolu ve ... 1.Noterliğinin 28.11.2001 tarih ve 34605 yevmiye nolu vekaletnamesindeki imzaların kendilerine ait olmadığı ve sahte olduğu hususlarının ... kurumundan alınan raporla tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ..., dava konusu 59 parsel sayılı taşınmazı, 02.01.2002 tarihinde bedelini ödeyerek, iyiniyetli olarak satın aldığını, satış işleminde kullanılan vekaletnamenin sahte olduğunu bilmediğini, davalı Hazine, söz konusu davada tapu sicil müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceğini, tapu sicil müdürlüğü tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı ... mirasçıları olan davalılar ..., ... ve ..., mirasbırakanları ..."ın 13.08.2012 tarihinde öldüğünü, davacı tarafın ölü kişiye dava açmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, daha sonra davanın kendilerine yöneltildiğini, davanın taraflarının değiştirildiğini, bu hususa muvafakatlerinin olmadığını,murislerinin dava konusu 58 parsel sayılı taşınmazı 02.01.2012 tarihinde bedelini ödeyerek ve iyiniyetli olarak, emlakçılık yapan... aracılığı ile satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacılara ait olduğu anlaşılan dava konusu taşınmazların devrinin sahte vekaletname kullanılarak gerçekleştirilmiş olduğu, davalıların birinci el konumunda oldukları ve bu haliyle tescilin yolsuz olup iptalinin gerektiği gerekçesi ile davacıların davasının kabulüne, davalı ... Sicili Müdürlüğü"ne yönelik olarak açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, çekişme konusu 59 parsel sayılı taşınmazın davalı ..."na temlikinde kullanılan vekaletnamenin sahte olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ...’in bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Davalı ...’in vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları ile diğer davalıların temyiz itirazlarına gelince; davanın 10.000 TL değer gösterilmek sureti ile açıldığı, yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmali yapılmadığı, mahkemece 20.02.2015 tarihinde karar verildikten sonra, 06.04.2015 tarihinde tamamlama harcının yatırıldığı sabittir.
    Öte yandan; Bilindiği üzere, dava ehliyeti davada taraf olma yeteneğidir. 6100 sayılı HMK"nun 50.maddesinde bu husus açıkça belirtilmiş, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği Medeni Kanunun 28.maddesinin buyurucu nitelikteki hükmüyle açıklanmıştır. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur. Bu itibarla, gerek Medeni Kanun gerekse HMK dava açıldığı zaman hayatta olan kişiler yönünden düzenleyici hükümler koymuş; ölen veya mevhum kişiler hakkında açılacak davalar yasalarımızda yer almamıştır. Nitekim 04.05.l978 tarih l978/4-5 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında da dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılamayacağı, dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş olan kimsenin mirasçılarına ardıllık (halefiyet) kuralı uygulanamayacağından tebligat yapılmak veya dava ıslah edilmek suretiyle davaya devam edilemeyeceği vurgulanmış, içtihatlar bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
    Somut olaya gelince, eldeki davanın 04.01.2013 tarihli dava dilekçesi ile, ... ve 13.08.2012 tarihinde ölen ... davalı olarak gösterilmek sureti ile açıldığı, yargılama sırasında ...’in ölü olduğunun anlaşılması üzerine davanın mirasçılarına yönlendirildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca,...mirasçıları hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacı ... lehine dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun gözden uzak tutulması da isabetsizdir.
    Davalı ... mirasçıları ve diğer davalı ...’in temyiz itirazları değinilen yönler itibari ile yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi