Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7299 Esas 2017/6836 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7299
Karar No: 2017/6836
Karar Tarihi: 19.10.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7299 Esas 2017/6836 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, mağdura sahte çek vermekle suçlanmıştır. Ancak suça konu çekin sahte olduğuna dair dosyada hiçbir bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Bu nedenle suça konu çek aslı incelenmeli, çekte keşideci olarak görünen şirket yetkilisinin tespit edilerek imza ve yazıların kendisine ait olup olmadığı sorgulanmalıdır.
Mahkeme, sanığın tekerrüre esas alınamayacağı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden sabıka olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varmıştır. Ancak sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gereken haklarından faydalanması gerektiği gözetilmemiştir.
Kararda, \"Resmi belgede sahtecilik\" suçunun yer aldığı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan bahsedilmiştir. Ayrıca, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi kararın bozulmasına karar verilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2015/7299 E.  ,  2017/6836 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Sanığın, mağdura sahte çek verdiği iddiasıyla açılan kamu davasında; suça konu çekin, çalıntı beyanı dışında, sahte olduğuna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi bakımından; suça konu çek aslının getirtilerek incelenmesi; çekte keşideci olarak görünen şirket yetkilisinin tespit edilip usulünce dinlenerek çekteki imza ve yazıların kendisine ait olup olmadığının kendisine ait ise çeki kime verdiğinin ya da çalınan çeklerden olup olmadığının sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre;
    a) Sanığın, tekerrüre esas alınan Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.07.2011 tarih, 2011/126-288 Karar sayılı ilamının, inceleme konusu suçun işlendiği tarihten sonra 11.10.2012 tarihinde kesinleşmiş olduğu nazara alındığında, tekerrüre esas alınamayacağı, adli sicil kaydına göre sanığın tekerrüre esas alınabilecek nitelikte başkaca bir hükümlülüğünün de bulunmadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden sabıka olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.