Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17646
Karar No: 2017/2448
Karar Tarihi: 28.03.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17646 Esas 2017/2448 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/17646 E.  ,  2017/2448 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.03.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Dava, TMK"nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı 126 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yararına, davalılara ait 126 ada 11, 13, 16, 18, 21 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 126 ada 8 sayılı parsel lehine 126 ada 11, 16, 18, 21 sayılı parsel aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyizi üzerine Dairemizin 12.02.2014 tarihli 2013/14376 Esas 2014/1860 Karar sayılı kararıyla " bu tür davalarda davacı taşınmazı yararına genel yola ulaşmak için en kısa ve ekonomik yerden, ayrıca aleyhine geçit kurulacak parseller bölünmeden geçit kurulması gerekir. Bu kurala uyulmadan aleyhine geçit kurulan 126 ada 11 sayılı parsel ikiye bölünerek ekonomik kullanım bütünlüğü bozulmuştur. Diğer tarftan hükme esas alınan bilirkişi raporunda geçit kurulan seçenek dışında alternatif güzergahlar belirlenmemiştir. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmazları kapsayan daha geniş pafta sureti getirtilerek ve bilirkişiden ek rapor alınarak, yeterli görülmediği takdirde mahallinde yeniden keşif yapılarak özellikle davacıya ait 126 ada 8 parsel sayılı taşınmazın doğu ve batısında bulunan genel yollara ulaşacak şekilde alternatif geçit güzergahları belirlenerek, davalı taşınmazı dışında başkaca geçit güzergahının belirlenmesi halinde bu güzergah üzerindeki taşınmazların malikleri davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tüm alternatifler birlikte değerlendirilerek sonucuna bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak ypılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile 126 ada 8 sayılı parsel lehine 126 ada 11, 16, 18, 21 sayılı parsel aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü davalı Sebahat Öztürk vekili temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
    TMK"nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kriterler esas alınarak belirlenmelidir. Saptanacak bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdı
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; bu tür davalarda davacı taşınmazı yararına genel yola ulaşmak için en kısa ve ekonomik yerden, ayrıca aleyhine geçit kurulacak parseller bölünmeden geçit kurulması gerekir.
    Mahkemece, bu kurala uyulmadan aleyhine geçit kurulan 126 ada 11 sayılı parsel ikiye bölünerek ekonomik kullanım bütünlüğü bozulmuştur. Lehine geçit kurulması istenilen 8 parsel sayılı taşınmazın 26.01.2015 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki krokiye göre kuzey cephesinde bulunan 3. alternatif olarak adlandırılan güzergah ile güney cephesinde bulunan 2. alternatif olarak adlandırılan güzergahtan geçit kurulacak parseller bölünmeden geçit kurulabileceği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporlarında kot farkı nedeniyle buradan ulaşım sağlanmasının mümkün olmadığı yönündeki görüşe itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu konuda mahkemece yapılan inceleme, araştırma yeterli değildir. Mahkemece yeniden keşif yapılarak 126 ada 7 parselin batısında bulunan ve krokiden yol olduğu anlaşılan güzergahta tespit edilerek, tüm güzergahlar değerlendirilmeli, davacının taşınmazından aleyhine geçit kurulacak taşınmazları da bölmeden genel yola giriş çıkış yapılabilmesi için iş makinaları ile makul süre ve harcamayla çalışma yapılarak genel yola çıkışın mümkün olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiden yeniden rapor alınmalıdır. Ayrıca uzman bilirkişilere karar tarihine yakın bir geçit bedeli hesaplattırılarak belirlenen bu değerin mahkeme veznesine depo ettirilmesine karar verilmelidir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ve saptanan eksiklikler gözetilerek yeniden yapılacak inceleme ve değerlendirme ile oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    28.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi