Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/5139 Esas 2017/9310 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1999 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... ili, ... ilçesi, ...mah. 366 ada 4 parsel sayılı 292,75 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Temmuz 1995 tarih 6591 sayfa numaralı Hazine adına oluşturulan 2/B tapu kaydı uygulanarak, bahçe niteliği ile beyanlar hanesinde "6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarıldığı" belirtilmek ve "kayıt maliki ...,... ve müştereğinin tasarrufundadır" denilmek suretiyle Hazine adına tespit edilmiş, tespitin itirazsız kesinleşmesi sonrasında 09/03/2000 tarihinde bahçe vasfı ile Hazine adına tapuya kaydedilmiştir.
Davacılar vekili 12/10/2014 harç tarihli dilekçe ile, gayrimenkulün mülkiyetinin, davacıların murisi olan ... ve ... adına, her biri 1/2 şer oranda hisse sahibi olacak şekilde kayıtlı iken murislerinin vefatından sonra adlarına olan hisseler iptal edilerek Hazine adına kaydının yapıldığını öğrendiklerini, davacıların yaptıkları araştırmalar sonucu dava konusu gayrimenkulün 09/03/2000 tarihinde yapılan tesis kadastro çalışması sonucunda Hazineye geçtiğini ve bu işlemlerden ne murislerin ne de davacı mirasçıların haberdar olmadıklarını belirterek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına 09/03/2000 tarihinde tescil edildiği ve orman kadastro komisyon kararı kadastro tutanağına göre; 07/02/2000-08/03/2000 tarihinde ilan edilerek kesinleştiği, 6831 sayılı Kanun 11. madde gereği askı ilan tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açılmamış olması nedeniyle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 13/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.