Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/328
Karar No: 2019/1845
Karar Tarihi: 14.02.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/328 Esas 2019/1845 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2019/328 E.  ,  2019/1845 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacılar, ikamet ettikleri dairenin kapı kilidinin kırılarak ev içerisinde bulunan 5.000TL değerinde ziynet eşyası, 1 adet LG marka LCD televizyon, 1 adet Samsung marka tablet bilgisayar ile 140,00 TL kadar çocuklara ait paranın çalındığını, söz konusu sitenin yüksek güvenlikle korunan, akıllı ev olarak tabir edilen 1.000,00 TL"nin üzerinde aidat ödenerek ikamet ettikleri bir yer olduğunu, maddi ve manevi zararları olduğunu, yaşanan hırsızlık nedeniyle korku yaşadıklarını belirterek 2.500,00"er TL"den toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın, 10.000,00"er TL"den toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişler, 21/06/2018 tarihli duruşmada da maddi tazminat yönünden taleplerini atiye bıraktıklarını beyan etmişlerdir.
    Davalılar davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, manevi tazminat talebi yönünden açılan davanın şartları bulunmadığından reddine, maddi tazminat talebi yönünden herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacılar 21/06/2018 tarihli duruşmada maddi tazminat hakkındaki taleplerini atiye bırakmışlardır. Dava, 6100 sayılı yeni HMK döneminde açılmıştır. 1086 sayılı HUMK"nun yürürlükte olduğu dönemde, uygulamada davanın geri alınması kavramı yerine, davayı takipten sarfınazar etmek, davayı takipten vazgeçmek, "davanın atiye bırakılması" tabirleri de kullanılmıştır. Davanın geri alınması, ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutarak davanın geri alınmasıdır. Burada, davacı talep ettiği haktan (talep sonucundan) feragat etmemektedir. Davanın geri alınması 6100 sayılı HMK"nun 123 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Davacının davasını geri alabilmesi için davalının rızası şarttır. Davanın geri alınması durumunda dava hiç açılmamış sayılır ve mahkemece "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilir. Davanın geri alınması durumunda, geri alma anına kadar edinilen izlenime göre, haksız olduğuna kanaat getirilen tarafa vekalet ücreti ve yargılama giderleri yüklenir. Davacının davasını geri almasına davalı rıza göstermemişse, davaya devam edilmeli ve talep hakkında esastan bir karar verilmelidir. Davacının davasını geri alabilmesi için davalının açık rızasına ihtiyaç vardır. Zimnı muvafakat yeterli değildir. Bu nedenle, davacının davasını geri almasına rıza gösterip göstermediği davalıya sorulmalı, davalı açıkça geri almaya rıza gösterir (muvafakat verirse) ise ona göre işlem yapılmalıdır. Somut olayda; 21/06/2018 tarihli duruşmada davalı ...Koruma ve Güvenlik Hizmetleri A.Ş. vekilinin hazır bulunduğu ancak açıkça davanın geri alınmasına muvafakat verdiği hususunun duruşma tutanağından anlaşılamadığı, mahkemece duruşmaya katılmayan diğer davalı ... Site İşletme Kooperatifi Yöneticiliğinin de maddi tazminat yönünden davanın geri alındığına muvafakat edip etmediği hususu sorulmadan karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacıların atiye bıraktığı talepleri yönünden davalıların açık rızalarının bulunup bulunmadığı sorulmalı, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Bu husus, mahkemece, açıklığa kavuşturulmadan esasa girilip yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Öte yandan yine 6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Temyize konu davada, kısa kararda “manevi tazminat talebi yönünden açılan davanın şartları bulunmadığından reddine’’ şeklinde hüküm kurulmasına rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmında “manevi tazminat talebi yönünden açılan davanın şartları bulunmadığından reddine, maddi tazminat talebi yönünden mahkememizce herhangibir karar verilmesine yer olmadığına”şeklinde karar verilmiş olması ve hükmün gerekçesinde ise maddi tazminat yönünden verilen karara ilişkin herhangibir açıklama yapılmamış olması az yukarıda açıklanan kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Bozma nedenine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) no"lu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (3) no"lu bent gereğince davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 35,90 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi