11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4339 Karar No: 2017/6815 Karar Tarihi: 18.10.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4339 Esas 2017/6815 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İnegöl 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, bir aracın trafik belgesindeki sahte muayene işlemi nedeniyle sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılmıştır. Sanık, suçu işlemediğini ve sadece aracın satışına aracılık ettiğini savunmuştur. Ancak mahkeme, aracın önceki sahiplerinin tanık olarak dinlenip, belgedeki yazı ve imzaların sanığın eli mahsulü olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alınmadan hüküm verildiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Ayrıca, böyle bir suçtan dolayı koşullu salıverilme hakkının kapsamı ve uygulama süresi konusunda kanun maddelerinin gözetilmemesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kararın yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'dur.
11. Ceza Dairesi 2017/4339 E. , 2017/6815 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
İnegöl 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/253E. - 436K. Sayılı dosyasında dava konusunun .... plakalı aracın tescil belgesindeki LPG dönüşüm yazısı, incelenmekte olan dosyada ise aynı araca ait trafik belgesi üzerindeki 01.08.2007 tarihli muayene işlemi olduğu anlaşılmakla sahte olduğu iddia olunan belge ve işlemlerin birbirinden farklı olduğu cihetle tebliğnamedeki mükerrer yargılama nedeniyle davanın reddine dair görüşe iştirak edilmemiştir. Sanığın .... plakalı aracın trafik belgesinin arka yüzünde birinci sıradaki muayene işlemini sahte olarak yapmak suretiyle atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında;sanığın aşamalardaki savunmalarında atılı suçu işlemediğini, kendisinin sadece aracın satımına aracılık ettiğini, aracın muayene tarihinde nerede olduğunu dahi bilmediğini beyan ettiği, aracı satın alan müşteki ..."ın ifadesinde aracı 2008 yılında aldığını beyan ettiği,tüm dosya kapsamından anlaşılmakla gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından aracın önceki sahipleri ..... ve .... tanık olarak dinlenip ,araç kendilerindeyken bu muayenenin belgede var olup olmadığı ve kim tarafından yaptırıldığı sorularak gerektiğinde belgedeki yazı ve imzaların sanığın eli mahsulü olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.