22. Hukuk Dairesi 2017/13029 E. , 2018/10760 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini, ücretlerinin ödenmemesi, sigorta primlerinin eksik ödenmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu"na farklı işyerleri üzerinden bildirimde bulunulması nedeni ile haklı sebeple feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, sözleşmenin ödenmeyen işçilik alacakları nedeni ile davacı tarafından haklı sebeple feshedildiği gerekçesi ile kıdem tazminatının kabulüne, ihbar tazminatı isteminin reddine, talep konusu diğer alacakların bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Dosya içeriğine göre, davacı haftanın yedi günü 06:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını belirterek fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bordro ile ödeme yapılan dönemler dışlanmış ve tanık anlatımlarına göre davacının 07:00-21:00 saatleri arasında yedi gün çalıştığı ve haftada otuz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir.
Ancak çalışma saatlerine ilişkin bu kabul, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırıdır. Davacı iddiası ve tanık anlatımlarına göre davacının haftada yedi gün, 06:00-18:00 saatleri arasında, günlük kanuni 1,5 saat ara dinlenme ile çalışarak haftada yirmibir saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi dosya içeriğine uygun düşecektir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacı ve davalı arasındaki diğer uyuşmazlık fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretinde yapılan takdiri indirim oranı konusundadır.
Fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır
Somut uyuşmazlıkta; tanık anlatımlarına dayalı olarak hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları 1/2 oranında taktiri indirim uygulanarak hüküm altına alınmıştır.
Tanık beyanları ile ispatlanan fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarına taktiri indirim uygulanması yerinde ise de, 1/2 oranındaki indirim hakkın özünü etkileyecek nitelikte ve çok fahiştir. Daha uygun oranda taktiri indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.