Taraflar arasındaki "Tapu İptali ve Tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 6. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.03.2006 gün ve 2002/524 E- 2006/74 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 28.09.2006 gün ve 2006/7522-2006/9409 sayılı ilamı ile; (...Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden mahcur İ...’in ehliyetsiz olduğu dönemde Ç.. B.. K..’ya verdiği vekaletname ile çekişme konusu 13 nolu bağımsız bölümün 1/2 payını 21.08.2000 tarihli akitle davalıya satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, taraflar arasında Şişli 5.Asliye Hukuk Mahkemesince boşanmaya dair kararın yargılamanın yenilenmesi sonucunda aynı mahkemece 19.07.2000 tarih, 2000/883 Esas, 2000/839 karar sayılı kararı ile iptal edildiği ve anılan ilamın 29.12.2005’te kesinleştiği görülmektedir.
Davacı vasisi, mahcur İskender’in davalı eşi ile boşanma davası sırasında yaptığı protokol ile çekişmeli bağımsız bölümün 1/2 payını davalıya bıraktığını, daha sonra vekaletname vermek suretiyle taşınmazın davalıya satış yoluyla temlikini sağladığını, tüm bu işlemler sırasında İ...E..’un ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Söz konusu anlatım içerisinde böyle bir çekişmenin çözüm yerinin 4787 sayılı yasanın 4. maddesi hükmü gereğince aile mahkemesi olduğu tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası yönünden hüküm kurulmuş olması doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle; taraflar arasında boşanma davası sırasında yapılan protokole dayalı olarak yapılan temlikin geçersizliği ileri sürülmüş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK"nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 14.05.2008 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.