Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/3318 Esas 2014/3352 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3318
Karar No: 2014/3352
Karar Tarihi: 11.02.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/3318 Esas 2014/3352 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullanmıştır. Banka tarafından dosya, komisyon ve masraf adı altında 2.530 TL kesinti yapılmıştır. Davacı bu kesintinin haksız olduğunu belirterek davalıdan tahsil etmek istemiştir. Mahkeme, davalının savunma hakkının kullanılması gerektiği ve duruşma açılmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Mahkemenin bu kararı davalı tarafından temyiz edilerek Yargıtay'a götürülmüştür. Yargıtay, mahkemenin kararını bozmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Anayasa'nın 36. maddesi, HMK'nun 27. ve 320/1. maddeleri, HMK'nun 297/1-c maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2014/3318 E.  ,  2014/3352 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
    TARİHİ : 30/12/2013
    NUMARASI : 2013/882-2013/996

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, banka tarafından kendisinden dosya, komisyon ve masraf adı altında 2.530,00 TL tahsil edildiğini, alınan bu bedelin haksız olduğunu ileri sürerek yapılan kesintinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, duruşma yapılmaksızın, dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş; Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Savunma hakkı Anayasanın 36.maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK nun 27.maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. HMK."nın 320/1.maddesinde "mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği" belirtilmişse de bunun ancak ön inceleme aşamasında ve "mümkün olan hallerde" olduğu belirtilmek suretiyle yasanın uygulama alanı dar bir çerçeve ile belirlenmiştir. HMK"nın 27.maddesinde belirtildiği üzere davanın taraflarının, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup, bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını kullanabilmeleri gerekmektedir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise, HMK madde 297/ 1-c bendinde yer almış olup buna göre, mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Hal böyle olunca, tarafların hukuki dinlenilme hakkı bağlamında ilk derece mahkemesince duruşma yapılması kural olup, mahkemece tarafların iddia ve savunmalarının toplanarak duruşma açılması ve tarafların açıklamaları dinlenildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dosya üzerinde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, İkinci bentte açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.