Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; davalının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 21.07.2006 tarihinde kesinleşen ilamla anlaşmalı boşandıkları, boşanma ilamı ile birlikte davalı kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu"nun 176.maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması ya da azaltılmasına da karar verilebilir. Kural olarak asgari ücret düzeyinde sürekli ve güvenceli bir gelire sahip olunması yoksulluğu ortadan kaldırmaz. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında da "asgari ücretle çalışılması" yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, kaldırma talebi, azaltma talebini de içermekte olup, bu durum nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde davacının inşaat şirketinde sigortalı olarak çalıştığını belirtmiş, yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasında davacının çalışmadığı ekonomist olduğu, 2012 model Nissan Qashqai aracının bulunduğu tespit edilmiştir. Somut olayda, davacı dava tarihi itibariyle çalışmaktadır, davalı kadının aldığı aylık 500,00 TL nafaka ile günümüz ekonomik koşullarında yaşadığı çevre de dikkate alındığında geçinmesi mümkün görünmediğine göre, işe girip çalışması zorunluluk arz etmektedir. Davalının çalışarak elde ettiği 1.200,00 TL kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. O halde mahkemece, davacının dava tarihi itibariyle çalıştığı, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, mali dumunun olumlu yönde değiştiği açık ise de, gelirinin yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp, indirmeye karar verilmesi gerektiği gözetilerek hakkaniyet ölçüsünde nafakanın indirilmesine karar veilmesi gerekirken, yazılı ve yanılgılı gerekçelerle nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.