11. Ceza Dairesi 2015/9766 E. , 2017/6801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet
Hükmolunan cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık ... müdafiilerinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi gereğince reddi ile yapılan incelemede;
Suç tarihinde sanık ..."ın Kayseri 200 Yataklı Asker Hastanesinde intaniye uzmanı, sanıklar ... ve ..."ın eczacı, sanık ..."ın eczanede görevlendirilen sıhhıye er, sanıklar ... ve ..."in ise sivil eczanelerde kalfa olarak çalıştıkları, sanıkların iştirak halinde askeri hastanede muayene olmayan bir çok erbaş ve er adına sanki muayene olmuş gibi sahte reçete tanzim ettiklerinin ve bu şekilde menfaat sağladıklarının iddia olunduğu; bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde mahkemece özetle, sanık ..."ın reçete düzenleme ve onaylama yetkisi olduğu, bu nedenle eyleminin TCK"nın 204/2. maddesindeki "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçunu oluşturduğu, diğer sanıkların reçete düzenleme ve onaylama yetkilerinin bulunmadığı ancak eylemlerinin sanık ..."in eylemine iştirak suçunu oluşturacağı ve bu nedenle TCK"nın 40/2 ve 38. maddeleri delaletiyle TCK"nın 204/2. maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerektiği kabul olunan davada ;
1- Askeri savcılık tarafından bu davaya esas soruşturmanın tefrik edilerek adliye mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiğinin, Askeri Mahkemede ise, Başçavuş olan diğer sanık ....hakkında “müteaddit defa görevi kötüye kullanma suçundan dava bulunduğunun dosya kapsamından anlaşılması karşısında; ilgili dava dosyasının Askeri Mahkemelerin kapatıldığı da gözetilerek, ilgili mahkemeden istenerek incelenmesi, iş bu dava ile ilgili olan bölümlerinin onaylı örneklerinin denetime esas olacak şekilde dosya içinde bulundurulması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve Dairemizin 22.03.2012 tarihli 2012/2193 esas 2012/3993 karar sayılı bozma ilamı da dikkate alınarak, sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi ve bu kapsamda hangi sanığın hangi reçeteden hangi eylemi nedeni ile sorumlu tutulduğunun gösterilip tartışılması gerekirken , eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile hükümler kurulması,
2- Kabule göre de;
a) 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesinde özgü suçlarda özel faillik niteliği taşıyan kişilerin fail olabileceği bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişilerin ise ancak azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabileceği belirtildiğinden, sanık ..."ın memur sıfatıyla işlediği resmi belgede sahtecilik suçuna diğer sanıkların azmettiren olarak katıldıkları kabul edilmişse de, tabip binbaşı olan sanık ..."ın eylemine sanıkların ne şekilde, hangi eylemleri ile azmettiren olarak katıldıklarının karar yerinde tartışılmaması,
b) Sanıklar hakkında TCK"nın 62. maddesinin uygulanması ile 3yıl 7 ay 22"şer gün yerine, 2 yıl, 19 ay 22 "şer gün olarak eksik ceza tayin edilmesi,
c) Sanıklar ... ve ... "ın tutuklulukta geçirdikleri sürelerin TCK"nın 63. maddesi gereğince cezasından mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) Suç tarihinin ,zincirlemenin son kez kesildiği ,son reçete tarihine göre net olarak belirlenmesi yerine gerekçeli karar başlığında “2003 yılı muhtelif tarihler” denilerek eksik yazılması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin ve sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereği sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 18.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.