Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/17105 Esas 2018/10835 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/17105
Karar No: 2018/10835
Karar Tarihi: 10.07.2018

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/17105 Esas 2018/10835 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, hırsızlık suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verdi. Dosya ve duruşma tutanakları incelendiğinde, suçun sanık tarafından işlendiği kabul edildiği ve diğer temyiz itirazlarının da yerinde görülmediği belirtildi. Ancak, mağdurun poliste verdiği ifadesi ile kovuşturma aşamasında verdiği ifade arasında çelişki olduğu ve mağdurun tanık olarak dinlenilmesi gerektiği vurgulandı. Bu nedenle, suçun yeniden tayin edilmesi gerektiği belirtildi ve hüküm bozuldu. Kararda, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına da dikkat çekildi.
Kanun Maddeleri:
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi
13. Ceza Dairesi         2016/17105 E.  ,  2018/10835 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Mağdurun kollukta müdafii huzurunda alınan savunmasında, sanığın bıçak gösterdiğini ve telefonu aldıktan sonra sanığın bu olayı birine anlatırsan seni öldürürüm diyerek tehdit ettiğini beyan etmesine karşın kovuşturma aşamasında alınan beyanında sadece sanıkların cep telefonunu alıp kaçtığını beyan ettiği çelişki üzerine sorulduğunda ise; emniyette, sanığın kendisine bıçak gösterdiğini, olayı birine anlatırsa kendisini öldüreceğini beyan etmediğini, olayın şoku içerisinde olduğunu, sadece şahısların cep telefonunu alıp kaçtığını, olayın şokuyla emniyette tam olarak ne söylediğini de bilmediğini, ancak duruşmada anlattıklarının doğru olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla, mağdurun poliste ifade verirken yanında bulunan ve ifade tutanağında imzası bulunan Avukat ..."ın tanık olarak dinlenilmesi, gerektiğinde mağdur ile yüzleştirilmesi, mağdurun polise verdiği ifadesinin gerçek beyanı olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre, suç vasfının yeniden tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 10.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.