BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/915 Esas 2019/502 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/915
Karar No: 2019/502
Karar Tarihi: 21.05.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/915 Esas 2019/502 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/915 Esas
KARAR NO : 2019/502
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/09/2018
KARAR TARİHİ: 21/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili ile davalı arasında 02/02/2017 tarihli Nakliyat sözleşmesi imzalandığı, bu ticari ilişkiden kaynaklı verilen hizmet karşılığı toplam 277.020,22 Euro fatura kesildiğini, davalının bu fatura bedellerini ödememesi üzerine hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; yetki itirazında bulunmuş, açılan davanın haksızlığını savunarak reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu takibe davalı tarafından vaki itirazın haklı olup olmadığı, davacının davalıdan taşıma sözleşmesine dayalı olarak tanzim olunduğu iddia olunan faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu, temerrüt, işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının yetki itirazının yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığının tespit edildi.
İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 277.100,67 Euro alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Davalı vekilinin süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki ilk itirazını ileri sürdüğü; öncelikle taraflar arasında yapıldığı iddia olunan ve yetki sözleşmesi gereğince Polonya ülkesinin Karakow mahkemelerinin yetkili olduğunu, mahkemece bu hususun kabul görmemesi halinde davalı şirketin yerleşim yeri adresi olan Adana mahkemelerinin yetkili olduğunu belirttiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı getirdilerek incelenmiş ve adresinin ... olduğu tespit edilmiştir. Davacı şirket adresinin ise ... ülkesi sınırları içerisinde bulunduğu, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yerleşim yeri adresinin bulunmadığı, bu haliyle davacı şirket yerleşim yerinin de mahkememiz yargı çevresi içerisinde olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafça dosyaya ibraz edilen ve taraflar arasında dava konusu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda Polonya ülkesinin Karakow mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı sözleşme davacı tarafça kabul edilmemiş, sözleşme altındaki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı savunulmuştur.
6100 Sayılı HMK'nun 6. Maddesi uyarınca genel yetkili mahkemeler davalının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemeleridir. Aynı Kanunun 10 maddesi ile sözleşmeden doğan davalarda, sözleşmenin ifa yeri mahkemeleri de yetkili kılınmıştır.
Somut olayda, davalının dava tarihindeki yerleşim yeri, ...dır. Davacı şirket adresi ise ... ülkesi sınırları içerisindedir. Davalı tarafça dosyaya sunulan sözleşme sureti davalı tarafça kabul edilmediğinden içeriği çekişmeli hale geldiği gibi, davalı tarafça sözleşme aslı ve tercümesinin, davacı tarafça ise sözleşme aslının dosyaya sunulmadığı, şu haliyle yetki hususunun 6100 Sayılı HMK'nun yer itibariyle yetkiye ilişkin kuralları çerçevesinde değerlendirilmek gerektiği, eldeki davanın para alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine yönelik olduğu, davalının yerleşim yerinin Adana, davacının yerleşim yerinin Polonya olduğu, genel yetki kuralına göre Adana mahkemelerinin yetkili olduğu, HMK'nun 10 ve TBK'nun 89 maddeleri kapsamında para borcunun ifa yeri olarak kabul edilebilecek davacı şirket yerleşim yerinin ise Polonya olduğu, davalının yetki ilk itirazının yerinde olduğu, davaya bakmaya yetkili mahkemenin Adana Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının yetki itirazının kabulü ile; açılan davada HMK'nun 6/1 fıkrası uyarınca mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK'nun 20. maddesi gereğince yetkisizlik kararı taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK'nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili Adana Asliye Ticaret Mahkemesi'ne tevzi edilmek üzere Adana Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra davaya yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK' nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK'nun geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK'nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.