BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/393 Esas 2019/540 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/393
Karar No: 2019/540
Karar Tarihi: 21.05.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/393 Esas 2019/540 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/393 Esas
KARAR NO : 2019/540
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 21/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25/04/2018 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında müvekkilinin iflasından önce ... Projesinin yapımı ve teslimatı işi için imzalanmış Eser Sözleşmesine dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davalının Eser Bedelini ödeme borcu mevcut olduğunu bu yöndeki edimleri ifa edilmediğini, davalının itiraz edilmeden kesinleşmiş fatura alacaklarından kaynaklı cari hesap borcunun ödenmesini, faturası kestirilmeyen ve ödenmeyen 21 ve 22 nolu hak ediş bedellerinin ödenmesini, sözleşmeye dahil olan ana cihaz satınalmaları ve altyapı doğalgaz işlerinin sözleşme kapsamından çıkartılması ve ifa ettirilmemesi nedeniyle maruz kaldıkları kar kaybının şirketlerine ödenmesini, sözleşmede belirlenen süreden daha uzun vadede ödenen alacakları için Müflis Şirket lehine Kanuni Ticari temerrüt faizi uygulanmasını, davalı tarafından gider kesintisi adıyla sebepsiz yere yapılan kesintilerin hesaplarına iadesini, davalı işverenden kaynaklanan sebeple 9 ay uzayan şantiyede, yen birim fiyat uygulanması ve uzayan süre içindeki ilave genel giderlerin ödenmesini, munzam zararın ödenmesini, davalı tarafın, haksız fiilleri ve sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve uygulamışolduğu büyük ekonomik müeyyide sonucu firmanın iflasına yol açmış olması nedeniyle iş bedelinin %8 i oranında maddi tazminat ödemesine karar verilmesini, davalarının kabulü ile yapılacak tahkikat sonucunda müvekkilinin alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğu halde artırılmak üzere şimdilik 2.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiz ile davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacının dava açabilmesi için teminat gösterme zorunluluğu olduğunu, aksi halde davanın usulden reddi gerektiğini, davacı taraf ile aralarında 01.02.2011 tarihli sözleşme akdedildiğini, davacı tarafın teklif ettiği fiyat üzerinden sözleşme akdedildiğini, davacı tarafın ana malzeme alınması ve doğalgaz işleri altyapı imalatının sözleşmeden çıkarıldığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı taraf ile müvekkili arasında imza altına alınan toplam 20 adet hakediş bulunduğunu, müvekkili şirketçe davacı tarafa ödemeler yapıldığını, 21. hakedişin kesin hakediş olduğunu, taraflarca mutabık kalınmadığı için akdedilemediğini, davacı taraf ile kesin hakediş akdedilememesi nedeniyle davacı tarafın müvekkili şirketten 300.545,38 TL alacaklı göründüğünü, aksine borcu bulunduğunu, müvekkili şirket ile davacı tarafın uzlaşamadığnın 21. kesin hakedişte davacı tarafın müvekkili şirkete 650.306,02 TL borcu olduğunun açıkça görüldüğünü, davacı tarafın taraflar arasındaki mezkur tarihli sözleşmeye istinaden yapılan tüm işleri kesin hakediş yapılaması için kontrol edildiğinde davacı tarafın geçici hakedişlerde belirtilen tutarların daha altında hakediş alacağı olduğunun ortaya çıktığını, yapılan kesin hakediş ile ... Mekaniğin eksik yapmış olduğu imalatlar hesabından düşüldüğü gibi yapmış olduğu artı imalatlarında eklendiğini, davacı tarafın müvekkili şirketin 21.ve 22.hakedişler için davacı tarafa fatura kestirmediği ve kesin hesabı da yapmadığını beyan etmesinin gerçeğe aykırı olduğunu, davacı tarafça imzasız dosyaya sunulan 31/01/2013 tarihli 21.numaralı Ocak 2013 tarihli hakedişi, 28/02/2013 tarihli ve 22. nolu Şubat 2013 tarihli hakedişi, 01/05/2013 tarihli ve Mayıs 2013 tarihli hakedişi kabul etmediklerini ve bu hakedişteki kalemlerin ve tutarların müvekkil şirket yokluğunda hazırlandığını gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin hukuka uygun ve tarafların özgür iradesi ile akdedildiğini, davacının ehli fen olmasına rağmen müvekkili şirketçe yönlendirme yapılmadığı için yanıldığını iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, tarafların edimleri arasında oransızlık olmadığını ve bilakis davacı tarafın müvekkili şirkete sunmuş olduğu talep ile sözleşme akdedildiğini, davacı şirket yetkilisinin serbest iradesi ile ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak imzalmış olduğu kefalet ve taahhüt belgesinin yanılma veya başkaca bir saikte imzalanmadığını, sözleşmenin kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin tarafların serbest iradeleri ile belirlendiğini ve tarafların tacir olduğunu, edimler arasında oransızlık olmadığını, davacı tarafın vermiş olduğu teklif listesi değerlendirilerek sözleşme akdedildiğini beyan ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davanın gerçeğe aykırı beyanlara dayanılarak açıldığını ve Müflis ...'ın müvekkil şirketten alacağının olmadığını ve aksine Müflis ...'ın müvekkil şirkete borçlu olduğunu ancak taraflar arasında kesin hakediş yapılamaması nedeniyle cari hesaplarda borçlu görünmediğini, mahkememiz dosyasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile davacı tarafın müvekkil şirkete borçlu olduğunun görüleceğini ve bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı, davalının yapmakta olduğu ... projesinde, projenin mekanik işlerinin yapımı için davalı ile sözleşme imzaladığını, davalının yapılan iş nedeniyle kesinleşmiş fatura alacağını fatura kesilmeyen hak ediş bedellerini ödemediğini, sözleşmede yer alan ana cihaz satın almalarını ve alt yapı doğalgaz işlerinin sözleşme kapsamından çıkarılması nedeniyle kar kaybına uğradığını, davalının sözleşme kapsamında gider kesintisi adı altında kesintiler yaptığını, davalıdan kaynaklanan nedenlerle sözleşme konusu işin uzamasından dolayı genel gider harcamalarından dolayı zarara uğradığını, davalının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve bu nedenle iflasına neden olması nedeniyle uğranılan zararların tazmini talep etmiş, davalı davanın reddini ve davacının iflas etmiş olması nedeniyle HMK 84.maddesi gereğince teminat yatırmasını savunmuştur.
Davacı vekiline, 29.01.2019 tarihli celse zaptı 7 nolu ara kararı gereğince, davacı hakkında iflas kararı verilmiş olduğundan, HMK 84/1-b maddesi gereğince davacının teminat yatırması gerektiğinden, 4.000 TL teminatın yatırılmasına, HMK 88.maddesi gereğince davacı vekiline teminatı yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, bu sürede teminatı yatırmadığı taktirde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği görülmüştür. Davacı vekili tarafından 4.000 TL teminat, 19.02.2019 tarihinde yatırılmıştır.
6100 sayılı HMK'nun 115/2. maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, HMK 84/1-b maddesine göre; davacının daha önceden iflasına karar verilmiş hakkında konkordato veya uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma işlemlerinin başlatılmış bulunması borç ödenmesinden aciz belgesinin varlığı gibi sebeplerle, ödeme güçlüğü içinde bulunduğunun belgelenmesi halinde davacı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak bir teminatı göstermesi gerektiği hükme bağlanmış olup, HMK 88.madde gereğince belirlenen 4.000 TL teminatın 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması konusunda davacıya ihtarat yapıldığı, davacı vekilinin 2 haftalık kesin süre içerisinde belirlenen teminatı yatırmamış olduğu, dosya içerisindeki ticaret sicil gazetesi örneğinde davacının iflasına karar verilmiş olduğu anlaşıldığından, davacının davasının HMK 84/1b ve 88/1 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:.
1-Davacının davasının usulden REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL'nin, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu bakiye 8,50 TL'nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan 2.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde davacıya iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi.21/05/2019
Katip ...
Hakim ...
Harç Beyanı
K.H.= 44,40 TL
P.H.= 35,90 TL
B.H.= 8,50 TL
