11. Hukuk Dairesi 2019/1815 E. , 2020/120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İskenderun 4. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 12/02/2019 tarih ve 2016/786-2019/49 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka şubesinin davacı adına sahte kimlik alarak şirket kuran sahte ... adlı şahsa yeterli araştırma yapılmaksızın çek karnesi verdiğini, ancak hem nüfus bilgilerinin hem de nüfus cüzdanındaki resmin doğru olmadığını, davalı banka şubesinin vermiş olduğu çek karnesi sebebiyle kendisinin Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/733-2008/67 karar sayılı ilamı nedeniyle 2 gün ceza evinde yattığını, karşılıksız çek bedeli olan 9.800,00 TL"yi ödeyerek cezaevinden çıktığını, aynı tarihte hakkında 107 ayrı işlem yapıldığını, Türkiye"nin birçok yerinde ceza davası açıldığını, kendi kimliğini kullanan bir kısım şüpheliler hakkında Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/1582 sayılı dosyasıyla dava açıldığını ileri sürerek uğradığı zararlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 14/05/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 5.350,00 TL ‘ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, mahkemenin yetkili ve görevli olmadığını, davacı tarafın ileri sürdüğü sahte kimlik düzenlenmesi, kullanılması, şirket kurularak faaliyet yapılmasının davalı bankanın denetimi ve sorumluluğu dışında gerçekleştiğini, bankanın noter imza sirküleri, ticaret sicil kayıtları, vergi levhası gibi resmi kayıtları isteyerek ve bu kayıtlar geldikten sonra çek hesabı açtığını, bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı banka tarafından çek karnesi verilirken davacının imza sirküleri, nüfus cüzdanı, dava dışı şirkete ait vergi levhası, ticaret odası kaydı aldırmadığı, firma ve imza yetkilisi olan kişi hakkında detaylı araştırma yapılmadığı, ihtar mektubu gönderme zorunluluğuna uyulmadığından düzeltme hakkının kullanılmasına imkan verilmediği, Merkez Bankası’na durumun bildirilmediği, yükümlü olduğu dikkat ve özeni göstermemesi nedeni ile olayın oluşumunda davalı bankanın % 50 oranında kusurlu olduğu, davacının Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/733 sayılı dava dosyası kapsamından 2 gün süre ile ceza evinde kaldığı, toplam 10.250,00-TL para cezası ödediği, dava konusunun temlikten önceki haksız fiil sorumluluğa ilişkin olması nedeni ile davalı TEB"nın taraf sıfatının devam ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 7.500,00 TL manevi tazminatın dava
tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.125,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece eksik teselsül hükümleri nazara alınmaksızın davalıya izafe edilen kusur oranı benimsenmek suretiyle davacının tazminat talepleri hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değil ise de temyiz edenin sıfatına göre bu hususun bozma sebebi yapılamayacak olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 645,01 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.