Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9817 Esas 2017/2374 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9817
Karar No: 2017/2374
Karar Tarihi: 27.03.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9817 Esas 2017/2374 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/9817 E.  ,  2017/2374 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 23629 ada 7 parsel sayılı taşınmaza taraflarla birlikte malik olduklarını, taşınmazın rızaen taksiminin mümkün olmadığını belirterek ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılardan ..., davayı kabul etmediğini, taşınmazın başkasına satılmasını istemediğini, taşınmazın üzerinde evi olduğunu belirtmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 23629 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın açık arttırma usulü ile satılarak giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
    Somut olaya gelince; davalılardan ... 12.02.2015 tarihli celsede taşınmaz üzerinde evinin bulunduğunu beyan etmiştir. Bu durumda muhdesatın kime ait olduğu hususunda paydaşların beyanı alınarak bu hususta bütün paydaşlar ittifak etmiyor ise, yukarıda açıklandığı şekilde öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesi için o muhdesatta hak iddia eden paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere uygun bir süre verilmesi, verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.