Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/12448 Esas 2018/10726 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/12448
Karar No: 2018/10726
Karar Tarihi: 04.05.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/12448 Esas 2018/10726 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/12448 E.  ,  2018/10726 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2003 yılından 30.12.2012 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, genel tatil, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacaklarını istemiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının iddia edilen kadar çalışması bulunmadığını, davacının sezonluk olarak çalıştığını, işyerinde haftalık çalışmanın kırk beş saati aşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer.
    Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, SSK ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
    Somut olayda davacı işçi, davalı işyerinde 2003 yılında çalışmaya başladığını ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının SGK’ya bildirilen dışında çalışmasının olmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına itibarla davacının 12.09.2003-30.10.2012 tarihleri arası çalıştığı kabulü ile dava konusu alacaklar hesaplanmıştır.
    Çalışma olgusunun ispatına ilişkin beyanlarına itibar edilen tanıklardan ...’nün hizmet döküm cetveline göre davalı işyerinde 2008 yılında çalışmaya başladığı ve davacının 2008 yılı öncesi çalışmalarını bilemeyeceği, diğer tanık Arça Kısmet’in ise beyanında davacının işyerinde arge ve numune hazırlama bölümünde kendisine yardımcı olarak çalıştığını ifade ettiği, buna karşın davacının dava dilekçesinde üretim işçisi olarak çalıştığını sadece iki yıl kadar arge bölümünde çalıştığını ifade ettiği anlaşılmış olup işyerindeki çalışma düzenini bilebilecek tanık Arça Kısmet ile davacının beyanlarının çelişkili olduğu anlaşılmış olup öncelikle bu çelişkinin giderilmesi için gerekirse tanık tekrar dinlenerek sonucuna göre belirlenecek hizmet süresi dikkate alınarak dava konusu alacaklar hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.