
Esas No: 2015/18256
Karar No: 2017/2364
Karar Tarihi: 27.03.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18256 Esas 2017/2364 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalı aleyhine 19/06/2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20/11/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
Davacı kendi adına asaleten küçük... adına velayeten sunduğu dava dilekçesi ile, miras bırakan ..."nın 08.01.2009 tarihinde vefat ettiğini, geriye kendisinin ve müşterek çocuk... kaldığını, miras bırakanın terekesinin borca batık olduğunu, mirası reddetmiş sayılmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dava miras bırakanın yasal mirasçıları tarafından açılmıştır. Davacı, miras bırakanın ölüm tarihinde, terekesinin borca batık olduğunu belirtip bu sebeple terekenin borca batık olduğunun tespitine kararı verilmesini talep etmişlerdir (TMK. m. 605/2). Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz.
Somut olayda, davacı ... Baltacı’nın miras bırakanın bir kısım borçlarını ödemesi nedeniyle davacı ... Baltacı yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmüş ise de, Davacı ... .’nın kendi adına asaleten ve 2004 doğumlu ..."ya velayeten mirasın reddi için bu davayı açtığı anlaşıldığından annenin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatışmakta olup mahkemece Medeni Kanunun 426/2. maddesi uyarınca küçük için bir kayyım tayin ettirilmesi, davanın kayyım tarafından devam ettirilmesi ve gösterdiği takdirde delilleri toplanıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Açıklanan husus üzerinde durulmadan işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.