Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9527 Esas 2019/8137 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9527
Karar No: 2019/8137
Karar Tarihi: 19.12.2019

Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9527 Esas 2019/8137 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Konya 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9-6, 63. maddeleri gereğince mahkum edildiği belirtiliyor. Yargılamaya ilişkin süreçte usul işlemleri kanuna uygun olarak gerçekleştirildiği, delillerin hukuka uygun bir şekilde toplandığı ve vicdani kanının kesin bir şekilde verilere dayandığı ifade ediliyor. Ancak, örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK'nın 58/9 maddesi gereğince tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği, bunun göz ardı edildiği belirtilerek hüküm BOZULUYOR. Kararda geçen kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı şekilde eklenmesi isteniyor.
16. Ceza Dairesi         2019/9527 E.  ,  2019/8137 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Konya 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.07.2018 tarih ve 2018/346 - 2018/216 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
    Hüküm : Sanığın TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9-6, 63. maddeleri
    gereğince mahkumiyetine ilişkin yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK"nın 58/9 maddesi gereğince tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, tekerrür uygulamasına dair kısmından “madde delaletiyle 58/6” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 10. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.