BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/834 Esas 2019/624 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2014/834
Karar No: 2019/624
Karar Tarihi: 21.05.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/834 Esas 2019/624 Karar Sayılı İlamı



T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/834 Esas
KARAR NO : 2019/624

DAVA : Ortağın Yapmış Olduğu Ödemenin Rücuen Tazmini
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/05/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl Davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 1991 yılında asıl işleri emlakçılık olan davalılar tarafından emlak alım satımı ve kiralama işleriyle iştigal etmek üzere kurularak faaliyet gösterdiğini müvekkilinin 1994 yılında %1 pay alarak şirkete ortak olduğunu, diğer ortakların müvekkili ile diğer küçük paydaşlardan sermaye payı, katılım payı ve masraf altında paralar aldığını ancak hiç bir zaman kar payı vb. Bir ödeme yapmadıklarını, küçük ortakların şirket kayıtlarını da inceleyemediği, diğer davalı ortakların 1998 yılı Haziran ayında müvekkilinin gıyabında yönetim kurulu üyeliğine seçtiklerini, durumu öğrenmesi üzerine müvekkilinin hemen istifa dilekçesini şirkete sunduğunu, sonradan gıyabında yönetim kurulu üyeliğine seçilmesini engellemek amacıyla 2002 ve 2004 yıllarında yeniden istifa dilekçesi sunduğunu müvekkilinin hiç bir zaman iradesiyle yönetim kurulu üyesi veya şirket yöneticisi olmadığını, şirket adına herhangi bir işlem yapmadığını, şirketin sigorta borçları nedeniyle, şirket aleyhine işlem başlatıldığını, müvekkilince 07/03/2005 tarihinde taşınmazına konulan hacizle öğrenmesi üzerine İstanbul .... İdare mahkemesinin ....esas sayılı dosyası ile ödeme emrinin iptali davası açtığını, davanın görev yönünden red edildiğini, 20/01/2016 tarihinde SGK'nca ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ödeme emrinin iptali için İstanbul .... İş Mahkemesi'nde dava açıldığını, yetkisizlikle dosyanın Beyoğlu İş Mahkemesi'ne gönderildiğini mahkemece 21/07/2009 tarihinde davanın red edildiğini, red kararının temyiz edildiğini ancak Yargıtayca kararın onandığını, müvekkilinin şirket borçları nedeniyle toplam 56.948,02TL'yi 28/04/2008 tarihinde ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, yapılan ödemenin tamamının ödeme tarihinden itibaren, davalı şirketten tahsiline, tekebbür olmamak üzere her bir yönetim kurulu üyesinden aynı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte 42.711,00TL'nin müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ...'in dava tarihinden önce 09/06/2012 tarihinde ölmesi nedeniyle davacı vekilince Bakırköy ... . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... esas sayılı dosyası ile mirasçılar ... ve ... hakkında 11.356,44TL'nin tahsili istemiyle dava açılmış, davanın mahkememiz dosyasıyla birleştirilmesi talep edilmiş, mahkemece her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmiş yargılama mahkememizce sürdürülmüştür.
Birleşen davada davacı vekili asıl davadaki dava dilekçesini aynen tekrarla yönetim kurulu üyesi ...'in dava tarihinden önce ölmesi nedeniyle 11.356,44TL'nin ödeme tarihi olan 18/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar .......A.Ş, ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zaman aşımına uğradığını, TBK'nın 167.maddesi gereğince borcun varlığı kabul edilse dahi her bir davanın payı oranında sorumlu olmasına rağmen tüm borcun istenmesinin usulsüz olduğunu, davacının 2012 yılındaki genel kurula göre payının %2,17 olduğunu 1993 yılında başka bir ortağın payını devir alarak şirkete ortak olduğunu, yönetim kurulu üyeliği yaptığını, toplantılara katıldığını, ödenen paradan müvekkillerinin sorumlu bulunmadığını, müvekkilerini haberdar etmek yerine kendi başına işlem yaparak fazladan faiz ödediğini savunarak, davanını reddini istemiştir.
Birleşen Davada ... Mirasçıları Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkillerinin babasının yönetim kurulu üyesi olmayıp ortak olması nedeniyle, müvekkillerinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, anonim şirket yönetim kurulu üyesi olan davacının ortağı olduğu davalı şirketin SGK'na olan prim borçlarını ödemesi nedeniyle, yapılan ödemenin şirketten ve payları oranından diğer yönetim kurulu üyelerinden tahsili istemine ilişkindir.
Dosyaya sunulu olan belgelerden davacının, pay devir almak suretiyle 06/11/1993 tarihinde davalı şirketin ortağı olduğu daha sonraki genel kurullarda, davalı şirketin yönetim kurulu üyeliğine seçildiği anlaşılmıştır. Davacının yönetim kurulu üyesi olduğunu, şirketin prim borçları nedeniyle ....tarafından 07/03/2005 tarihli haciz bildirisi ile davacıya ait taşınmazların haczine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı ....prim borçlarına karşılık 18/04/2008 tarihinde 56.948,02TL ödeme yapmıştır.
Davacı 28/05/2004 tarihli dilekçesi ile yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmiştir. Davalı vekilince dosyaya sunulan yönetim kurulu karar suretlerinden davacının yönetim kurulu üyesi olarak şirketin iş ve işlemlerine katıldığı, bir kısım yönetim kurulu kararlarında imzasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça keşide edile İstanbul ... Noterliği'nin 21/10/2013 tarihli ihtarı ile yapılan ödemenin istirdadı davalı şirketten talep edilmiş, davalı şirketçe keşide edilen Büyükçekmece ... Noterliğinin 31/10/2013 tarihli ... yevmiye nolu ihtarında rücu inkarının bulunmadığı bildirilmiştir.
Davalılardan ... dava tarihinden önce 09/06/2012 tarihinden önce ölmüş olup dava tarihi itibariyle ölü olan kişiye karşı dava açılamayacağından davalı vekilince bu kez birleşen davada dava açılmıştır.
Mahkememizce ....tarafından yapılan kamu alacağı takibine ilişkin ödeme emri, belgeler getirtilerek dosyaya konmuş bilirkişilerce dosya kapsamındaki belgeler incelenerek rapor düzenlenmiştir.
Davacı tarafından Beyoğlu .... İş Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasında 25/01/2006 tarihinde ödeme emrinin iptali davası açılmış olup karar 20/07/2009 tarihinde mahkemece red edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi ....'ten alınan 01/12/2014 tarihli raporda davacının yapmış oludğu ödemeyi 6183 Sayılı Kanunun 35.maddesi kapsamında yapması nedeniyle rücu imkanının bulunduğu ancak ...'in borçtan sorumlu bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce getirtilen sicil kayıtlarında davalı-ölen ...'in 02/04/1998 tarihli toplantıda yönetim kurulu üyeliğine seçildiği ve bir süre yönetim kurulu üyeliği yaptığı anlaşılmış olup mahkememizce bu hususların değerlendirilmesi amacıyla oluşturulan bilirkişi kurulundan alınan 15/04/2016 tarihli raporun incelenmesinde davacının incelenen dönemde yönetim kurulu üyesi olduğu, bu nedenle prim borçlarından yönetim kurulu üyelerinin payları oranından müteselsilen sorumlu olduğu her bir yönetim kurulu üyesinin eşit şekilde sorumlu tutulması gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan farklı bir bilirkişi kurulundan alınan 12/10/2017 tarihli raporun incelenmesinde davalı şirketin asıl borçlu olarak yapılan ödemeden sorumlu olduğu davalılardan ... ve ...'in ödenen borçlardan sorumlu olduğu ....'ın üye sıfatına binaen sorumlu bulunmadığı, ...'in sayman olması nedeniyle yapılan ödemeden sorumlu olduğu ancak mirasçılarının sorumlu bulunmadığı zaman aşımı süresinin dolmadığı belirlendiği anlaşılmıştır. İtiraz üzerine mahkememizce alınan 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda her bir davacı yönünden 11,389,60TL alacağın rücu edilebileceği bildirilmiştir.
Dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı ve davalıların yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları, dosya kapsamındaki ticaret sicil belirtileri ile sabittir. 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35.maddesinde tüzel kişilerin kamu borcunun tahsil edilmemesi veya edilmeyeceğinin anlaşılması halinde temsilcilerin sorumlu olacağı, temsilcilerin bu madde kapsamında yaptığı ödemelerin amme borçlusuna rücu edebilecekleri düzenlenmiştir. Davacının haciz baskısı altında 18/04/2008 tarihinde davalı şirketin prim borcunun icra tehdidi altında ödediği sabittir. Davacı kamu borcunun icra tehdidi altında ödedikten sonra idare mahkemesi ile Beyoğlu İş Mahkemesi'nde ödeme emrinin iptali ve menfi tespit talebi ile dava açmış , dava red edilmiştir. Bu durumda davacının borcu ödemesi gerektiği sabit olan tarih, iş mahkemesince verilen red kararın kesinleştiği tarih olup, bu tarih ile dava tarihi arasında şirket ortakları arasında uygulanması gereken 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolmaması nedeniyle davalıların zaman aşımı itirazı yerinde görülmemiştir. Şirket yöneticilerinin, borçtan sorumluluğu görev yaptıkları döneme ilişkin müteselsil sorumluluk olup davacının görev yaptığı dönem ile diğer davalıların görev yaptıkları dönem dikkate alındığında her bir davalının ödenmeyen kamu borcunda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiği anlaşılmıştır. Davalı şirket ise kamu borcunun asli sorumlusu olduğundan, yapılan ödemenin tamamından sorumludur. Davalının istifası sonrası, şirket tarafından kamu borcunun ödenmediği, borcun varlığından haberdar olunmasına rağmen yasal yollara baş vurulmadığı bu durumda davalının eylemlerinin borcu arttırıcı yönü bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda mahkememizce zaman aşımı defisi red edilerek asıl davadaki davalı şirket yönünden davanını kabulüne, asıl davadaki davalı ortaklar ..., ... ve ...'un ayrı ayrı paylarına düşen 10.677,75'er TL'den tahsilde tekerrür olmamak üzere sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Birleşen davada, davalılar ... ve ...'ın yönetim kurulu üyesi ...'in mirasçıları olduğu, murisin asıl dava tarihinden önce ölmesi üzerine birleşen davanın açıldığı, mirası red etmeyen mirasçıların murisin borcundan sorumlu olduğu anlaşılmakla birleşen davanın kabulü ile, asıl davada tahsilde tekerrür olmamak üzere 11.356,44TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, TBK'nın 117.maddesi gereğince alacağın ödeme tarihinden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davalılar ...,...,..., ...'in zaman aşımı defisinin reddine,
2- Asıl davada davalı ...'ne yönelik davanın kabulü ile 56.948,02TL'nin ödeme tarihi olan 18/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Asıl davada diğer davalılara yönelik talebin kısmen kabulü ile davalı şirket yönünden kurulan hüküm ile tahsilde tekerrür olmamak üzere ayrı ayrı 10.677,75'er TL'nin 18/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ..., ...'dan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Birleşen davada davacının davasının kabulü ile asıl davadaki şirket ile verilen hüküm bakımından tahsilde tekerrür olmamak üzere 11.356,44TL'nin 18/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar ... ve ...'den alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl Dava Yönünden;
a)Harçlar Kanunu'na göre belirlenen 3.890,11TL ilam harcından peşin alınan 972,55TL harcın mahsubu ile bakiye 2.917,56TL'nin davalılardan (2.151,74TL sinden davalılar ..., ..., ...'un sorumlu tutulmasına) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
b)Davacı tarafından sarf edilen 4.000,00TL bilirkişi ücreti, 638,25TL posta masrafı, 24,30TL Başvuru Harcı, 972,55TL Peşin Harç toplamı olan 5.635,10TL'nin davalılardan (4.155,96TL sinden davalılar ..., ..., ...'un sorumlu tutulmasına) alınarak davacıya verilmesine,
c)Davalı ... tarafından sarf edilen 50,00TL posta masrafının davacıdan alınarak alınarak iş bu davalıya verilmesine,
d)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.614,28TL vekalet ücretinin davalılardan (4.878,12TL sinden davalılar ..., ..., ...'un sorumlu tutulmasına) alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
e)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar ..., ..., ...'a verilmesine,
f)Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
6-Birleşen Dava Yönünden;
a)Harçlar Kanunu'na göre belirlenen 775,75TL ilam harcından peşin alınan 193,95TL harcın mahsubu ile bakiye 581,80TL'nin davalılardan alınarak Hazine'ye irat kaydına,
b)Davacı tarafından 25,20TL Başvuru Harcı, 193,95TL Peşin Harç toplamı olan 219,15TL'nin davalılardan davacıya verilmesine,
c)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
d)Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada bir kısım davalılar vekili Av ... 'nün yüzüne karşı, birleşen davada davalılar vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/05/2019
Katip ...
¸e-imzalıdır



Hakim ...
¸e-imzalıdır


*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.