Taraflar arasındaki “Kamulaştırmasız elatma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın görev yönünden reddine dair verilen 18.4.2006 gün ve 513-150 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 31.10.2006 gün ve 7150-11306 sayılı ilamı ile, (…Dava, bulunduğu yerde korunamayan muhtesat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davaya idari yargıda bakılacağından bahisle, görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Mülkiyeti davalı idareye ait taşınmaz üzerinde davacılar tarafından yapılan binalara karşılık davacılara arsa tahsisi yapıldığı, ancak taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlara bedel takdir edilmediği anlaşılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 17/son maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, yazılı gerekçelerle görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi,doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasıdır.
Dosya kapsamına göre, davalı belediyeye ait 182 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacılara ait iki adet gecekondunun bulunduğu, bu gecekonduların 775 sayılı Gecekondu Kanununun 25.maddesine göre yıkılarak yerine 24.6.2004 tarih ve 841 sayılı Encümen Kararı ile arsa tahsis edildiği anlaşılmaktadır.
Gerek encümen kararında, gerekse 2.12.2004 tarihli yıkım tutanağında ağaçlardan söz edilmemektedir.
Dava konusu olan belediyenin mülkiyetindeki taşınmaz, gecekondu önleme bölgesinde olmayıp, imar planında kısmen yol, kısmen Botaş hattı, kısmen park ve belediye hizmet alanında kalmaktadır.
Davacı tarafından bedeli talep edilen ağaçların Belediyece, bulundukları yerde muhafazası imar planı açısından mümkün bulunmadığından, söküldüğü anlaşılmaktadır.
Ne varki, davaya konu ağaçların sökülmesi ile ilgili belediyenin bir işlemi yada bu konuda bir encümen kararı bulunmamaktadır. 775 sayılı Gecekondu Kanununa göre burada bulunan binaların yerine sadece arsa tahsisi yapıldığından ağaçlarla ilgili bir işlemde yapılmış değildir.
Hal böyle olunca, dava konusu ağaçlara davalı belediyece kamulaştırmasız olarak elatıldığı, kamulaştırmasız elatma davalarına da 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 37.maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiği anlaşılmakla, mahkemece yazılı gerekçelerle görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 7.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.