16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5354 Karar No: 2019/8134 Karar Tarihi: 19.12.2019
Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5354 Esas 2019/8134 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/5354 E. ve 2019/8134 K. sayılı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin istinaf başvurusunun reddedildiği belirtiliyor. Dosyanın incelenmesi sonucunda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği, vicdani kanının kesin verilere dayandığı ve sanığın suçu işlediğinin kanıtlandığı belirtiliyor. Bu nedenle, temyiz davası esastan reddedilerek hükmün onanmasına karar verildiği ifade ediliyor. Kararda, sanığın mahkumiyetine neden olan kanun maddeleri olarak, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63/1 maddeleri gösteriliyor.
16. Ceza Dairesi 2019/5354 E. , 2019/8134 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.07.2017 tarih ve 2017/128 - 2017/197 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak Hüküm : İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63/1 maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Bölge Adliye Mahkemesinin 13.02.2019 tarihli duruşmasında hazır bulunan sanık ve müdafiinin (SEGBİS) yüzüne karşı verilen karara yönelik sanık müdafii tarafından 19.02.2019 tarihinde temyiz sebeplerini içermeyen süre tutum dilekçesi verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararının sanık müdafiine 09.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafiince 22.05.2019 tarihinde ayrıntılı temyiz dilekçesinin, CMK"nın 295. maddesinde belirtilen 7 günlük süreden sonra sunulduğu görülmüş ise de, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararının hüküm fıkrasında ve sanık müdafiine gerekçeli kararı tebliğ eden tebligat zarfında CMK"nın 295. maddesinde düzenlenen 7 günlük süreye ilişkin bir ihtaratın bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki temyiz talebinin reddine karar verilmesi yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.