Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 1993/657
Karar No: 1994/1299
Karar Tarihi: 02.03.1994

Danıştay 4. Daire 1993/657 Esas 1994/1299 Karar Sayılı İlamı

Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1994
Karar No : 1299
Esas Yılı : 1993
Esas No : 657
Karar Tarihi : 02/03/994

KOLLEKTİF ŞİRKETLERİN İFLASI HALİNDE İFLAS İDARESİ MEMURLARININ VE ORTAKLARIN HAYAT STANDARDI ESASINA GÖRE BEYANDA BULUNMA ZORUNLULUKLARININ BULUNMADIĞI HK.
2.7.1986 günü iflasına karar verilen kollektif şirket için iflas idaresi memuru olarak atanan davacıların, 1989 yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesini süresi geçtikten sonra vermeleri üzerine, adlarına kaçakçılık ve 1.derece usulsüzlük cezaları kesilmiştir. ...Vergi Mahkemesi … günlü ve … sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 162.maddesinde tasfiye ve iflas hallerinde mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerin sona ermesine kadar devam edeceği,2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 165.maddesinde de iflas sebebiyle infisah eden şirketlerde, tasfiye haline girilen tarihin ticaret mahkemesinin iflas kararında iflasın açılma anı olarak gösterdiği tarih olarak kabul edileceğinin belirtildiği, bu durumda iflasına karar verilen şirket hakkında tasfiye hükümlerinin uygulanacağı, 1989 yılı için 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30.maddesiyle, beyanname verilmesi gerekeceğinden, bu dönem için tasfiye memurlarınca verilen yıllık gelir vergisi beyannamesinin geçerli olduğu, beyannamenin geç verilmesinden dolayı davacılara kaçakçılık kasdı izafe edilemeyeceği gerekçesiyle kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine, aynı fiil nedeniyle birden çok suç işlenmesi durumunda cezalardan en ağır olanının uygulanacağı, bu nedenle 1.derece usulsüzlük cezasının kaldırılmasına karar vermiştir. Davacılar, iflaslarına karar verilen gerçek ya da tüzel kişilerin aylık, münferit ve yıllık beyanname vermelerinin mümkün olmadığı gibi gerçek kişilerin yerine iflas idaresinin beyanda bulunmasının da söz konusu olmadığını, bu nedenle beyannamelerin ve tebliğ olunan cezalara ilişkin ihbarnamelerin geçersiz olduğunu, davalı idare ise, tasfiye memurlarının beyannameleri süresinden sonra vermeleri nedeniyle kesilen kaçakçılık cezasının ortaklardan aranamayacağını, zira cezaların şahsi olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.
Vergi dairesi müdürlüğü tarafından ileri sürülen iddialar mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
Gerçek ve tüzel kişilerin borçlarını ödeyemeyecek durumda olmaları halinde yargı yerince mükellefin borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğu ilan edilir. Bu hale iflas denir. İflas, borçlu hakkındaki takip muamelelerini bir araya toplamak ve alacakların hepsini tahsil bakımından aynı işleme tabi tutmak amacını güden bir icra yoludur. Başka bir ifadeyle borçlunun bütün mallarının toptan tasfiye ile elde edilen paranın eşit şekilde işlem görmeleri lazım gelen alacaklılar arasında taksimini gerektiren bur usuldur.
Şirket veya ortak alacaklılarının veya ortakların talebi üzerine mahkemece verilen iflas kararı sonucu bir tasfiye söz konusu ise tasfiye icra İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre sürdürülecek tasfiyelerde şirketin iflası söz konusu değildir. Öte yandan kollektif şirketlerde şirket ortaklarının ortaklıkdan aldıkları paylar şahsi ticari kazanç sayılır ve vergileme ortakların bünyesinde yapılır. Ortaklar gelir vergisi yükümlüsüdürler.Olayda …. ve Kardeşleri Ticaret Sanayi İhracat Pazarlama Kollektif Şirketinin alacaklısının başvurusu üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesince, Ticaret mahkemesi sıfatıyla 2.7.1986 tarihinde kollektif şirketin ve şirket ortaklarının iflasına karar verilmiştir.
İflas işlemlerinin tamamlanması neticesinde 19.9.1991 tarihinde de iflas kapatılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığa İcra İflas Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekecektir. Ticaret mahkemesince hakkında iflasın açılmasına karar verilen müflisin haczi kabil bütün malları hangi mahalde bulunursa bulunsun bir masa oluşturur. İflasın tasfiyesine iflas dairesi başlamakla beraber tasfiyeyi yapıp bitirmek görevi iflas idaresine aittir. İflas idaresi iflas masasının kanuni mümessilidir. Yani iflas masasının bir organıdır. Masanın idaresi ve tasfiyesi için gerekli tüm işlemlerde masayı iflas idaresi temsil eder. İflas idaresinin görev ve sorumlulukları İcra İflas Kanununun 226 ve 227.maddelerinde düzenlenmiştir.
Kollektif şirketin ve şirket ortaklarının birlikte iflası durumunda şirket ortaklarının iflas masasına girmeyen mallar ve şahsi çalışmaları bakımından medeni hakları kullanma ehliyetleri kısıntıya uğramaz. Ancak müflis, masaya dahil mallar satılıncaya kadar onların maliki olarak kalmakta devam ettiği halde bu mallar üzerinde tasarrufda bulunma yetkisine sahip değildir. Bu yetki iflas idaresine aittir. İcra İflas Kanununun 224.maddeinde alacaklılar toplanmasının müflisin sanat ve ticaretinin devamına, imalathaneleri ile mağazalarının, perakende satış yerlerinin açılması, muallak davalar ve pazarlıkla satışlar hakkında müstacel kararlar verebileceği öngörülmüştür. Eğer bu şekilde alınan bir karar varsa iflas idaresi bunu devamlı olarak denetleyerek bundan masa menfaatine en uygun olan verimliliği sağlamakla da görevlidir.Önceden de değinildiği gibi kollektif şirket ve ortakların iflalsıyla bütün mal ve haklar üzerindeki tasarruf yetkisi iflas idaresine geçmiştir. Kollektif şirketin veya ortakların İcra İflas Kanunu 224.maddesi kapsamında ticaretlerinin devamına karar alınıp alınmadığı, ticari faaliyete devam sonucu bir gelir elde edilidğine ilişkin bir saptama vergi dairesince yapılmamıştır. Ayrıca kollektif şirket ve ortakları hakkında iflas kararı alındığından iflasın açılmasıyla ortakların masaya dahil mal ve haklar üzerindeki tasarruf yetkileri sona ermiştir. Masaya dahil olmayan mal ve haklar nedeniyle de şirket ortaklarının hayat standardı esasına göre beyanname vermelerini gerektiren bir gelir elde ettikleri de saptanmamıştır. Nitekim kollektif şirket ortaklarının hayat standardı esasına göre beyanname vermelerine ilişkin düzenlemede "ticari faaliyetde" bulunulması öngörülmüştür. Esasen ortada verilmesi gerekli bir beyanname bulunmadığından ne kollektif şirket ortaklarının ne de iflas idaresi memurlarının beyanname verme sorumlulukları bulunmamaktadır. Bu nedenle ...Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verildi.

AZLIK OYU:
İflasın amacı, müflisin masaya giren mal ve haklarının tasfiye edilmesi ve tasfiye neticesinde elde edilecek paradan alacaklıların tatmin edilmesi olduğundan, iflasın açılması ile müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar. Aynı şekilde masaile ilgili davalar hakkındaki takip yetkisi artık iflas idaresine aittir. Ancak müflisin herhangi bir sebeple masaya girmeyen mal ve haklar üzerindeki tasarruf yetkisi devam ettiği gibi bu mal ve haklarla ilgili olarak dava takip yetkisi de sona ermez.
Konu ile ilgili düzenlemeler iflas eden şirket ortaklarının iflas masası dışındaki işlerden dolayı gelir elde edebilmelerinin mümkün olduğunu göstermektedir. İflas masasına girmeyen mal ve haklarla ilgili olarak müflisin beyan görevi devam dere. Kollektif şirket ortaklarının şirketle birlikte iflası halinde de bazı durumlarda gelir vergisi beyannamesi vermeleri gerekebilirse de, iflas idaresi memurlarının masaya dahil olmayan gelirlerle ilgili sorumluluklarından söz edilemez.
Olayda hata sonucu verildiği anlaşılan beyannamelerin geç verilmesinden dolayı iflas idaresi memurları adına kesilen cezalarda isabet bulunmamaktadır. Kollektif şirketin iflası nedeniyle müflis ortakların gelir vergisi beyannamesi verme zorunluluğunun da kalmayacağı yolunda kararda yer alan gerekçelere katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi