![Abaküs Yazılım](/7.png)
Esas No: 2019/895
Karar No: 2022/721
Karar Tarihi: 19.07.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/895 Esas 2022/721 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/895
KARAR NO : 2022/721
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 03/02/2016 tarihinde Davacı Müvekkil aleyhinde Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ...... Esas numaralı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığı, davacı Müvekkilin, kendisine gelen ödeme emri üzerine takibe konu senetleri incelediği ve senetlerdeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını gördüğünü bunun üzerine 10/02/2016 tarihinde Bakırköy ...... İcra Hukuk Mahkemesi ..... Esas sayılı dosyası ile imza itirazında bulunarak, aleyhine başlatılan icra takibinin iptalini talep ettiğini, yapılan yargılama sonucunda , alınan bilirkişi raporlarının da desteklediği üzere imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının ortaya çıktığını ve mahkemenin imzaya itirazı kabul ettiğini, bunun üzerine kötü niyetini sürdüren davalının istinaf kanun yoluna başvurduğunu, ancak 09.07.2018 tarihinde BAM ...... Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddedildiğini, tüm bu süreç içerisinde davalının, Davacı Müvekkilin haklı olarak açtığı, "takibin iptali davasına" rağmen kötü niyetli olarak- alacağı tahsil etmek amacıyla tüm icrai işlemlere devam ettiğini ve 15/04/2016 tarihinde, Müvekkil şirketin araçları ve tapularının sorgulanmasını ve bulunması halinde de haciz konulmasını talep ettiğini, alacaklının bu talebi üzerine Bakırköy ...... İcra Müdürlüğünden 18.04.2016 gönderilen Haciz İhbarnamesine müteakip, ..... Bankası A.Ş müvekkil şirket ....... Sanatlar Reklam Tanıtım Ltd.Şti' nin, ..... Şubesinde ...... no'lu 35.357,58 TL bakiyeli hesabına rastlanıldığı ve Hesapta bulunan tutara haciz şehrinin işlenerek Bakırköy ..... İcra Müdürlüğü adına blokeye alındığını, davalı şirketin 28.04.2016 tarihinde Müvekkil şirkete ait ...... BANKASI A.Ş de bulunan ve haciz konulan 35.357,58 TL'sinin Bakırköy ..... İcra ...... Esas numaralı dosyasına gönderilmesine karar verilmesini talep ettiğini, müvekkil şirketin haciz konulan hesabında ki 35.357,58 TL'sinin icra dosyasına gönderilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalının, haksız olduğunu bildiği halde 10/05/2016 tarihinde Davacı Müvekkilden haksız hacizlerle dosya borcunu tahsil ettiğini, bu arada Bakırköy ..... İcra Hukuk Mahkemesi ...... Esas sayılı dosyasından açılan imza itirazı davasında Davacı Müvekkilin imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verdiğini, davalının bu karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurduğunu, istinaf başvurusunun HMK 353/1 -b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verildiğini , bu karar sonrası Davacı Müvekkilin, hacizler sonucu Bakırköy ..... İcra Müdürlüğünün ...... Esas numaralı dosyasına ödemek zorunda kaldığı 35.357,58TL' yi 25/10/2018 tarihinde icra dosyasından iade alındığını, davacı şirketin haksız hacizler sonucu 10/05/2016 tarihinde ödemek zorunda kaldığı 35.357,58TL' yi 25/10/2018 tarihinde iade alabildiğini, davacının tacir olup, kendisinden haksız olarak haczedilen tutarı ticaretinde kullanabilecekken bundan mahrum edildiğini ve ticari kayba uğradığını, söz konusu haksız haciz sırasında müvekkil kendisini daha etkili savunmak ve hakkına sahip çıkmak adına Avukatlık hizmetinden yararlanmış olup, bu çerçevede Avukatlık ücreti ödediği, bu bağlamda müvekkil şirketin ekonomik geleceği sarsıntıya uğramış , ticari kabiliyeti azalmış, müvekkil şirketçe alınması beklenen potansiyel işler yapılan haksız ve hukuka aykırı hacizler dolayısıyla alınamadığını belirterek, Maddi zarar istemleri belirsiz alacak davası olacak şekilde şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın ve Manevi zararların telafisi bakımından 20.000,00 TL Manevi tazminatın, haksız haciz tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 31/12/2019 cevap dilekçesinde özetle; Davacı, müvekkil şirketin yapmış olduğu hacizlerin haksız olduğundan bahisle zarara uğradığını beyanla, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, davacının beyanlarının tamamı yasal dayanağı olmayan iddialar olduğu, müvekkil şirkete ciro yolu ile gelen senet, Bakırköy ...... İcra Müdürlüğü ...... Esas sayılı dosyası ile davacı şirket ile dava dışı ...... Malz. San. Tic. Ltd. Şti aleyhine takibe konduğu, davacı şirketin takibe konu senetteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle Bakırköy ..... İcra Hukuk Mahkemesi ..... Esas sayılı dosya ile imzaya itiraz ile %20'den aşağı olmamak üzere tazminat talep ettiğini, yargılama neticesinde imzaya itirazın kabulü ile yönünden durdurulmasına, yasal koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verildiğini, icra takibine konu senet müvekkil şirkete ciro yolu ile geldiğini, senet müvekkile ciro yolu ile geldiğinden, müvekkilin senetteki imzayı denetleme imkânı ve ayrıca zorunluğu da bulunmadığını, müvekkil zaten Bakırköy ...... İcra Hukuk Mahkemesinin gerekçeli kararı gereği davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca vekalet ücreti ödemeye mahkum edildiğini, davacı, haczedilen tutarı ticaret hayatında kullanabilecekken kullanamadığı, bu nedenle ticari kayba uğradığı; bu para elinde olsaydı elde edebileceği gelirin tespiti ve tahsili ile kredi alabilme potansiyeli düştüğünden yatırım yapma potansiyelinin azaldığı ve iş yapamaz hale gelmesi nedeniyle oluşan zararın talep etmişse de, davacının bu zaman dilimi içerisinde haczedilen miktardaki para ile nereye ne yatırım yapabileceği, bu para ile ne miktarda gelir elde edebileceği veya gelir elde edip edemeyeceği gibi hususların tespiti mümkün olmadığını, davacı ticari itibarının zedelendiğini, kişilik haklarının ağır derecede zarar gördüğünü beyan etmişse de bu hususlar soyut beyandan öteye gidemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, bilirkişi ....... düzenlemiş olduğu 22/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "davacı Şirketin uygulanan haciz nedeniyle 10/05/2016 tarihinde ödemek zorunda kaldığı 35.357,58TL' yi 25/10/2018 tarihinde iade alabildiğini, Bakırköy ..... İcra ....... Esas numaralı dosyası ile yapılan haczin haksız olup olmadığının takdirnin Sayın Mahkeme'ye ait olduğu, davacı tarafın 10.05.2016 tarihinde haczedilen 35.357,58TL 'nin iade alındığı 25.10.2018 tarihinde enflasyon oranlarında eşdeğerinin - 51.032,07TL olduğu, davacının uğradığı zararın 17.674,49TL olduğunu" teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Tarafların itiraz ve beyanları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldırılmış, bilirkişi düzenlemiş olduğu 30/03/2022 tarihli ek raporunda özetle; "Davacı Şirketin uygulanan haciz nedeniyle 10/05/2016 tarihinde ödemek zorunda kaldığı 35.357,58TL'yi 25/10/2018 tarihinde iade alabildiğini, Bakırköy ..... İcra ..... Esas numaralı dosyası ile yapılan haczin haksız olup olmadığının takdirnin Sayın Mahkeme'ye ait olduğu, Sayın Mahkemenin haczin haksız olduğuna karar vermesi halinde, davacı tarafın 10.05.2016 tarihinde haczedilen 35.357,58 TL'nin iade alındığı 25.10.2018 tarihinde 3 ayrı değer üzerinden yapılan hesaplamada davacının mahrum kaldığı kazancın 27.943,62 TL olduğu, Avukatlık ücretinin davacıya ödenmesine karar verilmesi halinde ödenmesi gereken Avukatlık Ücretinin 7.500,92TL-725,00TL= 6.775,92TL olduğunu" teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Davacı taraf düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini arttırmış harcını da yatırmış olması nedeniyle bu talebi kapsamında değerlendirme yapılmıştır.
Dava; haksız haciz sebebiyle açılan maddi manevi tazminat talebine ilişkindir.
Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün .... esas sayılı dosyası incelendiğinde: alacaklısının davalı ... San. Tic. A.ş. Olduğu, borçlulardan birisinin davacı olduğu, takip konusunun 30/11/2015 vade tarihli 10.000,00 TL miktarlı, 31/12/2015 vade tarihli 10.000,00 TL, 31/01/2016 vade tarihli 9.211,00 TL miktarlı üç adet senet olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın imza itirazına istinaden; ..... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10/02/2016 dava, 13/03/2018 karar tarihli, .... esas, ..... karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verildiği, kararın 09/07/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz.( Emsal Yargıtay 4. HD nin 06.07.2020 gün ve 2019/2535 E -2020/2544 K sayılı ilamı)
6762 sayılı TTK'nın 737. maddesine göre, borçlu emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak, "senedin hükümsüzlüğüne" veya "senedin metninden anlaşılan" def'ilerle alacaklıya karşı şahsen haiz olduğu def'ileri ileri sürebilir. Senedin Hükümsüzlüğüne ilişkin def''iler nisbi ve mutlak def'iler olup, mutlak defiler herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin iradeyi fesada uğratan sebeplerden ötürü iptali kural olarak ancak senedin tarafına karşı istenebilir. Bu şekilde düzenlenen senedin usulüne uygun olarak başkasının eline geçmiş olması halinde, bu tür def''iler ancak karşı tarafın kötünüyetli veya ağır kusurunun bulunduğunun ispatı halinde 3. kişiye karşı ileri sürülebilir.
Somut olayda, davalı dava konusu senetleri ciro yoluyla eline geçiren yetkili hamildir. Senetlerin davacının elinden hukuka aykırı bir biçimde çıktığı, bu davalının kötüniyetli olduğu veya ağır kusurunun bulunduğu davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Dosyada mevcut delil durumuna göre bu husus davacı tarafından kanıtlanamamıştır. Bu durumda İlk Derece Mahkemesi kararı doğrudur. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2020/1788 esas, 2022/1549 karar sayılı ilamı)
Mevcut olayımızda davalının imzaya itiraz davasının yürütüldüğü sırada haciz işlemi yaptığı, davacı tarafından açılan haksız haciz talebinin yerinde olduğu kanaatine varılarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlenen 27.943,62TL üzerinden haksız haciz tarihi olan 25/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın avukatlık ücretini talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davalının dosya kapsamına göre kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu dosya kapsamına göre sabit olmamakla manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
a-Maddi Tazminat Talebi Yönünden;
-Davanın KABULÜ ile; 27.943,62TL'nin haksız haciz tarihi olan 25/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Manevi Tazminat Talebi Yönünden;
-Davanın REDDİNE,
c-Harçlar Kanunu'na göre belirlenen 1.908,82TL ilam harcından peşin alınan 426,94TL harcın ve 307,00TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.174,88TL'nin davalıdan alınarak Hazine'ye irat kaydına,
d-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine'ye irat kaydına,
e-Davacı tarafından sarf edilen 700,00TL bilirkişi ücreti, 145,50TL posta masrafı, 44,40TL başvuru harcı, 426,94TL peşin harç, 307,00TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.623,84TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Maddi Tazminat Yönünden; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
g-Manevi Tazminat Yönünden; Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
h-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.