19. Hukuk Dairesi 2016/7287 E. , 2016/13918 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl dosya davacıları ve birleşen dosya davacısı vekilince duruşmalı olarak, asıl ve birleşen dosya davalısı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili asıl davada; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında plastik kasa ve kasa alımı anlaşmaları yapıldığını, müvekkilinin sözleşme gereği teslim ettiği çeklerin bedeli kadar davalı tarafça müvekkiline mal teslim edilmediği için taraflar arasındaki plastik kasa alım sözleşmesinin feshi ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve fazladan yapılan ödemenin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 17/06/2010 tarihli birleşen davada ise müvekkili şirketin müdürü ... tarafından keşide edilen 30.05.2010 tarihli ve 36.000,00 TL bedelli çek ödendiği ve düzeltme hakkı kullanıldığı halde davalı tarafça icra takibine konulduğunu ileri sürerek söz konusu çek ve icra takip dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalı şirkete fazladan ödenen şimdilik 14.526,16 TL"nin ödeme tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davada, davacı ile yapılan anlaşma çerçevesinde 201.000,00 TL"lik 7 adet çek verildiğini, dava tarihi itibariyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya KDV dahil 172.979,58 TL."lik 216.073 adet kasa teslim edildiğini, dava tarihi itibariyle davacıdan ancak 57.237,00 TL tahsil edilebildiğini, dava tarihinde borçlu olan davacının koşulları oluşmayan davasının reddi gerektiğini, birleşen davada ise; dava konusu 30.05.2010 tarihli çekin 01.06.2010 tarihinde bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığını, bunun üzerine çekin icra takibine konulduğunu, davacının salt çek bedelini banka hesabına depo etmekle borçtan kurtulmasının mümkün olmadığını, iş bu çekin aynı zamanda asıl davanın da konusu olduğunu, bu durumda bu çek yönünden davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen 21.01.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı taraf aynı zamanda menfi tespit istemi yanında, taraflar arasındaki 2 adet sözleşmenin fesholunduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş ise de, söz konusu sözleşme niteliği gözetilerek her zaman tek taraflı irade açıklamasıyla feshedilebileceğinden bu konuda fesih hususunda ayrıca karar verilmesine yer olmadığı, yine davacılardan ... davacı şirketin yetkilisi konumunda olup, sözleşmenin tarafı konumunda bulunmadığı kanaatine varılmış olmakla bu davacı yönünden davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının değerlendirildiği ve bu yönde karar verildiği, asıl dava bakımından; davacı şirketin toplam ödemesi 188.204,01.-TL olduğuna ve davalının teslim etmiş olduğu malın da 172.979,58.-TL olduğu göz önüne alındığında aradaki davacının fazla ödemesine karşılık gelen 15.224,43.-TL, 30/05/2010 tarihli 36.000,00.-TL bedelli çekten mahsubu yapılması gerektiği, birleşen davadaki dava konusu edilen çek aynı zamanda ana davada da dava konusu edildiğinden, HMK 114/1 maddesi uyarınca dava şartı niteliğindeki derdestlik kuralı nedeniyle birleşen davanın usulden reddi gerektiğinin değerlendirildiği gerekçesiyle asıl davadaki menfi tespit ve istirdat istemi yönünden de davacı şirketin 6 adet davalıya verilen toplam 201.000,00.-TL bedelli çeklerden dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve söz konusu çeklerden dolayı davacı şirketin fazladan yapmış olduğu 15.224,43.-TL ödemenin de ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 07/02/2014 gün ve 2014/416 E., 2014/12164 K. Sayılı kararı ile "Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aralarındaki sözleşme ilişkisi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ve fazladan ödenen bedelin istirdadına ilişkindir. Bu temel ilişki nedeniyle davalıya çeklerin verildiği dosya içeriğinden ve özellikle 23.05.2009 tarihli tarafların imzasını içerir sipariş fişinden anlaşılmaktadır. Davacının bu çeklerden dolayı menfi tespit talebi bulunmamaktadır. Bu çeklerin temel ilişki nedeniyle ifa amacıyla verildiği ve çeklere karşılık ödemeler yapıldığı bilirkişi raporu ile saptanmış olup bu husus mahkemenin de kabulündedir. Buna rağmen mahkemece davaya konu edilen temel ilişki sebebiyle verilmiş olan 6 adet çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi hükmün kendi içinde çeliştiğini gösterir. Mahkemece taraflar arasındaki temel ilişki çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak bu çeklerin ödeme amacıyla da verildiği gözetilip davalının KDV ile ilgili savunmaları ve ödemeler de dikkate alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle davacının borçluluk durumu ve fazla ödemesi olup olmadığı hususunda 3 kişilik yeni bir bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacı ..."in davası aktif husumet nedeniyle reddedildiği halde bu ret sebebiyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da usul ve yasaya aykırıdır. " gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davadaki haklının durumunun davanın açıldığı tarih itibariyle değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın açıldığı tarih itibariyle davalının alacaklı olduğu anlaşıldığından asıl davanın reddine, davacı ..."in sözleşmenin tarafı olmayıp davacı şirket temsilcisi olduğundan davada aktif dava ehliyeti olmadığından bu davacı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, birleşen davanın da bu dava konusu 30/05/2010 tarihli ve 36.000,00 TL bedelli çeke ilişkin olması nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm asıl dosya davacıları ve birleşen dosya davacısı vekili ile asıl dosya ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. ... tarafından yazılan 09.08.2010 tarihli ve 1770 sayılı yazıda; ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/14813 esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan 7575463 seri nolu 36.000,00 TL meblağlı çekin 03.06.2010 tarihinde ödendiği belirtilmektedir. Dosyadaki bilgilerden bu çekin 01.06.2010 tarihinde karşılıksız çıktığı, 03.06.2010 tarihinde düzeltme hakkı bağlamında bedelinin muhatap bankaya ödendiği (bloke edildiği) bu çekle ilgili takibin ise 07.06.2010 tarihinde başlatıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece ..."a bir müzekkere yazılıp bu bankanın yukarıda değinilen 09.08.2010 tarihli ve 1770 sayılı yazısında ödendiği bildirilen çekle ilgili açıklama istenip keşidecinin düzeltme hakkı bağlamında çek bedelini bloke ettiğinin çeki ibraz ederek karşılıksız şerhi alan hamile bildirilip bildirilmediği hususu sorulup aydınlatıldıktan sonra davalının çek bedelini bankadan alma imkanı varken icra takibine başlayıp başlamadığı üzerinde de durularak; bozma kararımızın gereği tam olarak yerine getirildikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip gerektiğinde bu hususta ek rapor alınıp, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı ... Tarım Ürn. Gıda Mad. Taş. Hay. İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ... Tarım Ürn. Gıda Mad. Taş. Hay. İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti."ye ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.