12. Ceza Dairesi 2017/10096 E. , 2019/6223 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1-2, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- İddianamede sevk maddeleri arasında TCK"nın 89/2-b maddesi gösterilmediği gibi, iddianame içeriğinde de katılanın yaralanmasının kemik kırığına neden olduğu hususundan bahsedilmediği halde, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, verilen cezanın TCK"nın 89/2-b maddesi gereğince artırılması suretiyle CMK"nın 226/2. maddesine muhalefet edilmesi,
2- TCK"nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmaması yönünden 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda hakime geniş bir takdir yetkisi tanınmış, taktiri indirim nedenleri ise örnekseme yoluyla sayılmış, ancak bu hallerin sınırlı olmadığı tamamının sayılmasının da mümkün olmayacağı nazara alınarak benzer durumların da bu kapsamda değerlendirilebileceğini ifade açısından bu husus "gibi" şeklinde ifade edilmiş, 765 sayılı TCK"nın 59. maddesinden farklı olarak, takdiri indirim nedeni olarak kabul edilen hususların kararda gösterilmesi gerektiği belirtilerek, anılan hüküm uyarınca taktiri indirim nedeni uygulandığında, hangi nedenlerle bu müessesenin uygulandığı kararda gösterilecek, uygulanmadığı takdirde ise fiili taktirin bu yönde olduğu kabul edilecekse de gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olması gerekmekte olup, TCK’nın 62. maddesindeki takdiri indirim nedenlerinin sanık hakkında uygulanmama gerekçesinin karar yerinde tartışılmaması,
3- CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemesi için öngörülen koşulların, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlarla birlikte, denetime olanak verecek şekilde, somut gerekçeler gösterilmek suretiyle değerlendirildikten sonra, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği; suç tarihi itibari ile sabıkası bulunmayan, yargılama aşamasında gerek yazılı gerekse sözlü savunmalarında katılanın meydana gelen kaza sebebiyle oluşan, bizzat ödemek zorunda kaldığı ve fatura ile belgelendirdiği zararlarını karşılamak istediğini beyan eden sanığın bu beyanlarını duruşmada doğrulayan katılanın uyumlu beyanlarının bulunduğu ve duruşma tutanaklarına yansıyan herhangi bir olumsuz davranışı bulunmayan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yönelik talebi bulunmasına rağmen CMK"nın 230/1-d. maddesine aykırı olarak, CMK’nın 231. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.