Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/6140 Esas 2019/6221 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6140
Karar No: 2019/6221
Karar Tarihi: 15.05.2019

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/6140 Esas 2019/6221 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, Akdeniz Üniversitesi Serik Meslek Yüksekokulu'nda gerçekleşen iş kazasında taksirle öldürme suçundan yargılanan sanıkların mahkumiyetine karar verdi. Sanıkların kusur durumlarına ilişkin çelişkilerin olması nedeniyle, teknik üniversitelerin inşaat mühendisliği fakültelerinde görevli öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bir bilirkişi heyetine dosyanın tevdii edilerek görüş alınması gerektiği belirtildi. Ayrıca, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi halinde soruşturma evrakının denetime olanak verecek şekilde dosya arasına alınarak sanıkların hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi yapıldığı belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri TCK’nın 85/1, 62/1, 50/4,1-a, 52, 52/4 ve 1475 sayılı Yasa’ya göre çıkartılmış İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğünün 4. maddeleri oldu.
12. Ceza Dairesi         2017/6140 E.  ,  2019/6221 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : Her iki sanık için ayrı ayrı; TCK’nın 85/1, 62/1, 50/4,1-a, 52, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm; katılan vekili ve sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
    Olay tarihinde Akdeniz Üniversitesi Serik Meslek Yüksekokulu inşaatında demir ustası olarak çalışan müteveffa, suç tarihinde yaklaşık 5,80 metre yükseklikte ayağının altına koyduğu kereste üzerinde demir bağlarken, kerestenin kayması sonucu zemine düştüğü ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği olayda, soruşturma aşamasında 09.09.2013 tarihli emekli sigorta müfettişi işgüvenliği uzmanından alınan bilirkişi raporunda; müteveffayı çalıştıran ... Ltd. Şti’nin sorumlusu olan ...’ın işe alarak demir işinde çalıştırdığı müteveffanın iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için yüksek yerlerde çalışırken nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda uyarmaması ve iş güvenliğini sağlamaması, 1475 sayılı Yasa’ya göre çıkartılmış İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğünün 4. maddesine göre işçilerin başında teknik eleman bulundurmadığı, yüksekteki çalışmalarda işçisine emniyet kemeri vermediği ve kullandırmadığından asli kusurlu olduğu; diğer sanık ...’ın ise; 4857 sayılı kanunun 2/6 fıkrasına göre, asıl işveren konumunda olup, alt işveren konumunda olan sanık ...’a bu ilişki kapsamında o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte hukuki olarak sorumludur, dendiğinden asıl işveren ... Otelcilik ve Turizm A.Ş’nin şantiye şefi olarak herhangi bir cezai sorumluluğunun bulunmadığı; yargılama aşamasında 09.12.2014 tarihli makina-inşaat-maden mühendisi ve işgüvenliği uzmanı olan üçlü bilirkişi heyetinden alınan raporda ise; sanık ...’ın işin yetkili teknik eleman denetimi gözetimi ve sorumluluğunda yapılmamış olması, iş güvenliğinin çalışanların inisiyatifine terk edilmiş, müteveffanın üzerinde durarak çalıştığı iskelenin uygun ve emniyetli olmaması, yüksekte çalışanlar için düşme riskine karşı tedbir alınmamış, eğitim verilmemiş, denetlenmemiş olmasından dolayı asli kusurlu; tanık ifadelerinde belirtildiği üzere müteveffanın mesaiye kalması için diğer sanık ...’dan emir ve talimat almadığı ve olayda kusurunun bulunmadığının tespit edildiği bu iki bilirkişi raporu arasında sanıkların kusur durumlarına ilişkin çelişkilerin mevcut olması karşısında, sanıkların kusur durumunun mahkemece tespitinin sağlanması amacıyla hangi eylemi sebebiyle iş kazasının meydana gelmesinde kusurlu olduğunun sebep sonuç ilişkisi içerisinde iş güvenliğine dair mevzuat ışığında değerlendirilmesi için teknik üniversitelerin inşaat mühendisliği fakültelerinde görevli öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bir bilirkişi heyetine dosyanın tevdii edilerek görüş alınması, sanıklar haricinde başka yetkililere kusur atfedilmesi halinde ilgili şahıs veya şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunularak haklarında iddianame tanzim edilmesi halinde dosyaların birleştirilerek yargılama devam edilmesi, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi halinde ise soruşturma evrakının denetime olanak verecek şekilde dosya arasına alınarak sanıkların hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA 15.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.