11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/14339 Karar No: 2017/6740 Karar Tarihi: 17.10.2017
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14339 Esas 2017/6740 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun söz konusu suçla ilgili hükümleri göz önünde bulundurulmadan ve sanığın usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozuldu. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesi uygulamalarının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerekliliği vurgulandı. Karara göre, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, abonelik kaydı sırasında gerçek dışı belge ve bilgi vermenin suç olduğunu ve böyle evrakların kullanılamayacağını belirtmektedir. Ayrıca, kanunun 63. maddesi, işletmeci veya temsilcisine abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemeyeceğini belirtmektedir.
11. Ceza Dairesi 2017/14339 E. , 2017/6740 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Hüküm tarihinden önce 10/11/2008 tarihli ve 27050 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile 56/2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; TCK"nın 7. maddesi uyarınca, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.