16. Ceza Dairesi 2019/4232 E. , 2019/8123 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 13.02.2018 tarih ve 2017/238 - 2018/51 sayılı kararı
Suçlar : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne yardım
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında: TCK’nın 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-Sanık ... hakkında: TCK’nın 314/2, 220/7, 62/1, 53/1, 58/9, 63ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet hükmüne
yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkeleri doğrultusunda savunmaya yeterli imkan sağlanıp bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 13.02.2018 tarih ve 2017/238 E.-2018/51 K. sayılı kararı ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği, bu kararın istinaf mahkemesine götürülmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 16.10.2018 tarih ve 2018/789 – 2018/274 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verildiği, sanık ve müdafiinin bu kararı yasal süresi içerisinde temyiz ettiği, ancak sanığın cezaevi idaresi aracılığıyla gönderdiği 06.12.2019 tarihli dilekçesi ile temyiz hakkından vazgeçtiğini bildirdiği anlaşılmakla; sanığın dilekçesinin temyizden vazgeçme iradesini taşıdığı kabul edildiğinden, 5271 sayılı CMK’nın 266/1. maddesi uyarınca vazgeçme nedeniyle dosyanın inceleme yapılmaksızın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
2-)Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde ise;
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan makul suretle ayrılmak yerine teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.