Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu mirasçılarına örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, adı geçenler vekilinin İİK.nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettiği görülmektedir.
Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda, grafolog bilirkişi O. B.’nın düzenlediği 17.12.2009 tarihli raporda, bonodaki keşideci imzasının borçlu A.O.G.’ın elinden çıkmasının kuvvetle mümkün ve muhtemel olduğu, ancak tetkike konu imzaların çok fazla karakteristik hususiyet ihtiva etmeyen tarzda olması nedeniyle daha ileri derecede kesin bir kanaat beyanında bulunulmasının mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Bu durumda, belirtilen rapor hükme esas alınamayacağından, mahkemece Adli Tıp Kurumundan veya üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.