Hırsızlık - iftira - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/19233 Esas 2018/10742 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/19233
Karar No: 2018/10742
Karar Tarihi: 10.07.2018

Hırsızlık - iftira - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/19233 Esas 2018/10742 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında hırsızlık ve iftira suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Mahkemede, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle hükmün bozulması istenmiştir ancak bu istek reddedilmiştir. Hırsızlık suçuna ilişkin temyiz itirazı reddedilmiş, iftira suçuna ilişkin ise suçun işlendiği kanıtlanmış ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. Ancak sanığın, bir resmi belgeyi düzenlerken yalan beyanda bulunduğu suçlaması için kullanılan kanun maddesinin yanlış belirlendiği ve suç tarihinin yanlış yazıldığı görülmüştür. Bu nedenlerle sanığın temyiz istemi kabul edilmiş ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 268. maddesi: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu
- TCK'nın 206. maddesi: Resmi belgede yalan beyan suçu

13. Ceza Dairesi 2016/19233 E. , 2018/10742 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iftira
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın 24.02.2016 tarihli duruşmada alınan beyanında duruşmalardan vareste tutulmak istediğini belirtmesi karşısında savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiğine dair tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...’ün temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında iftira suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği; somut olayda, trafik kontrolünde sanığın görevlilere müşteki adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesini verdiği ve müşteki adına Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı ile Sürücü Belgesi Geri Alma Tutanağı düzenlenmesine sebebiyet verdiği, ancak soruşturma ve kovuşturma yapılmasını gerektirecek bir suç isnad edilmediği anlaşıldığından eylemin TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Suç tarihinin belgenin sanık tarafından kullanıldığı 13/09/2009 tarihi olduğu gözetilmeden gerekçeli karar başlığında 13/09/2010 olarak belirtilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.07.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.