14. Ceza Dairesi 2016/9125 E. , 2016/8211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık ...),
beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık ...)
HÜKÜM : Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel
istismarı suçundan beraat, her iki sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ( birer
kez) ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (ikişer kez) suçlarından mahkumiyet
Politikalar Bakanlığı vekili, kısmen re"sen
İlk derece mahkemesince verilip kısmen re"sen de temyize tabi hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
24.09.2014 tarihli iddianame ile sanık ... hakkında mağdure..."ya yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan açılmış bir dava bulunmamasına rağmen, sanık hakkında bu mağdure yönünden diğer sanıkla birlikte sehven beraat kararı verilmesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık ... hakkında mağdure ..."ya yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde,
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanıklar haklarında mağdure ..."a yönelik beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık ... hakkında mağdure ..."a yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulduğu sırada, 5237 sayılı TCK"nın 103/2, 103/6, 39/1. maddelerinin uygulanması ile bulunan 7 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden aynı Kanunun 62/1. maddesi ile 1/6 oranında indirim yapıldığında sonuç hapis cezasının 6 yıl 3 ay yerine 5 yıl 15 ay olarak hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini,
Hükümlerden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılan bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 7. bölümünün beşinci paragrafında bulunan ""...5 yıl 15 ay..."" ibaresinin çıkartılarak yerine ""...6 yıl 3 ay..."" ibaresinin yazılması ve hükümlerde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin çıkartılarak yerlerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan kısmen re"sen de temyize tabi hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanıklar haklarında mağdure ..."ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesine gelince,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanıkların olay günü zorla araca bindirdikleri mağdureyi haklarında soruşturma başlamadan önce ve şahsına zarar vermeksizin şehir merkezine yürüme mesafesinde bulunan parka bıraktıkları anlaşıldığından, haklarında 5237 sayılı TCK"nın 110. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılan bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.