Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4808 Esas 2019/8120 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4808
Karar No: 2019/8120
Karar Tarihi: 19.12.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4808 Esas 2019/8120 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 2019 yılında, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle aldığı mahkumiyet kararının, istinaf başvurusu esastan reddedilerek onanmasına karar verdi. Temyiz incelemesi sonucunda iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Ancak, mahkeme kararında suç tarihinin yanlış yazıldığı ve ceza hükmüyle ilgili bir kanun maddesi hatası yapıldığı tespit edildiği için karar bozuldu ve düzeltilerek onandı. Yazının sonunda geçen kanun maddeleri şöyle: TCK 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 58/6-7, TCK 58/9.
16. Ceza Dairesi         2019/4808 E.  ,  2019/8120 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak;
    1-Suç tarihinin temadinin kesildiği yakalanma tarihi olan “03.02.2017” tarihi yerine ilk derece mahkemesinin gerekçeli karar başlığında “09.08.2016” olarak gösterilmesi,
    2-Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6-7 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeyip CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ilk derece mahkemesi karar başlığında suç tarihinin ‘03.02.2017’ olarak yazılması, hükmün tekerrüre ilişkin paragrafının tamamen çıkarılarak "Örgüt mensubu olan sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının TCK 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına," yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bilecik Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.