12. Ceza Dairesi 2018/8179 E. , 2019/6199 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : TCK"nın 134/1-1, 134/1-2, 43/2. maddesi yollamasıyla 43/1, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."in, kamera fonksiyonunu açık hale getirdiği cep telefonunun çekim yönünü, kumsalda güneşlenmekte olan mağdurlar ... ve ..."e doğru odaklayarak, onların bilgisi ve rızası dışında, bikinili görüntülerini tek kare fotoğraf olarak kaydettiği iddiasına konu olayda;
Sanığın, plajın genel olarak çekimini yapıp, yakınlarına göstermek istediği yönündeki savunmasının aksine, tespiti yapılan mağdurlara ilişkin fotoğraf incelendiğinde, deniz kenarında bulunan çok sayıda kişinin arasından sadece mağdurlar seçilerek çekimin gerçekleştiği anlaşılmakla,
Özel hayat kavramının; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içermesi karşısında, kamuya açık alanda bulunulduğunda dahi, “kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik” prensibinin geçerli olduğu ve kamuya açık alana çıkan her kişinin, bu alandaki her görüntü veya sesinin kaydedilip, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterdiğinin kabulünün mümkün bulunmadığı nazara alındığında, sanığın, mağdurların fiziksel mahremiyetine ilişkin görüntüsünü kaydetmesi biçiminde sübut bulan eyleminin TCK"nın 134/1. madde ve fıkrasında tanımlanan görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğuna, aynı suçun mağdurlara karşı tek bir fiille işlenmesi nedeniyle zincirleme suç koşullarının gerçekleştiği gözetilerek sanık hakkında TCK"nın 43/2. madde ve fıkrası yollamasıyla aynı Kanun"un 43/1. madde ve fıkrasının uygulanmasına ilişkin yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiş; Anayasa Mahkemesinin TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
Gerekçeli karar başlığına, suçun ismi “Özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek” ve karar tarihi “09/06/2015” biçiminde yanlış yazılmış olup, bu yanlışlıkların, mahallinde, “Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “12/11/2015” olarak düzeltilebileceği; ayrıca, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemesine ve sanığa 2 yıl 1 ay hapis cezası hükmedilmesinden dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal olanak bulunmamasına rağmen hükmün gerekçesinde ve hüküm fıkrasında, “Sanık hakkında hükmün açıklanmasına karar verildiğinden CMK"nun 231/11 maddesi gereğince TCK"nun 50 maddesi gereğince verilen cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesine, TCK"nun 51 maddesi gereğince ertelenmesine takdiren yer olmadığına” ibarelerine yer verilmiş ise de, kayden 05.06.1956 doğumlu 58 yaşını tamamlamış olan sanığa hükmolunan sonuç ceza miktarı karşısında, hükmün esasını etkilemeyen “Sanık hakkında hükmün açıklanmasına karar verildiğinden” şeklindeki hatanın, mahallinde, “Sanık hakkında hükmolunan sonuç ceza miktarına göre yasal olanak bulunmadığından” ibareleri ile değiştirilebileceği kabul edilerek, bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 15.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.