Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/3746 Esas 2019/1824 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3746
Karar No: 2019/1824
Karar Tarihi: 14.02.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/3746 Esas 2019/1824 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/3746 E.  ,  2019/1824 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Asıl ve birleşen davada davacılar, davalı belediyeye ait konutların davalı ... encümeninin 15.03.1999 tarihli kararı ile kendilerine satıldığını, satış tarihinden bu yana konutları kullandıklarını, 20.01.2003 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın davalı ... adına tespit gördüğünü, kadastro mahkemesine yapılan itirazlarının reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle taşınmazın rayiç değerinin, olmadığı takdirde ödedikleri paranın denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı değere karşılık şimdilik 10.000,00 TL"nin faizi ile davalıdan tahsilini istemişler; bilahare ıslah sureti ile taleplerini arttırmışlardır.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacı İbrahim Kıztanri"nin davasının husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davacıların davalarının ayrı ayrı kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK 297 maddesinde hükmün kapsamı düzenlenmiş olup, hükmün taraflarının ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini kapsayacağı öngörülmüştür. Eldeki davada karar başlığında asıl dava davacısı ..."ın ismi yazılmış olup, diğer birleşen 7 dava dosyası ve bu dosyaların davacılarının isimleri yazılmamıştır. Öte yandan her ne kadar hüküm fıkrasında her bir birleşen dava davacısı hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmuş ise de, birleşen davaların mahkeme esas numaralarına yer verilmemiştir. Mahkemece, asıl dava ve birleşen her bir davanın tarafları ile karar başlığında gösterilmesi, ayrıca her bir dava bakımından dosya numarası belirtilmek sureti ile ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, HMK nun 297 maddesine aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde her birine ayrı ayrı olmak üzere temyiz eden davacılara, 1.504,69 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.