6. Hukuk Dairesi 2015/3957 E. , 2016/538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı kiracı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının sözleşmenin muacceliyet şartına göre hüküm altına alınan kira alacağına yönelik temyizine gelince; davacı dava dilekçesinde, 15.05.2010 başlangıç tarihli 1 yıl süreli konut (mesken) olarak kullanılmak üzere yapılan kira sözleşmesi uyarınca 20.05.2014 tarihli icra takibinde icra takip tarihine kadar muaccel olan aylık 600TL’den 2014 Ocak-Şubat-Mart-Nisan ve Mayıs ayı kira bedeli olan 3000TL ile sözleşmenin 17. maddesindeki “aynı kira döneminde arka arkaya 2 ay kira ödenmemesi halinde diğer aylar muacceliyet kesbeder” şartı uyarınca 2014 Haziran-Temmuz ve Ağustos kirası toplamı 1800TL’nin tahsilinin istenmesi üzerine davalı borçlu tarafından süresinde yapılan haksız ve yersiz itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde, borç olmadığını, taşınmazın 19.05.2014 tarihinde fiilen tahliye edildiğini belirterek haksız ve yersiz davanın reddini savunmuştur.
Davacı ile davalı arasında 15.05.2010 başlangıç tarihli bir yıl süreli konut (mesken) olarak kullanılmak üzere yapılan kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin 17.maddesinde kararlaştırılan muacceliyet şartının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun
kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı, faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun" da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354"ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
Kiralanan, davalı tarafından konut (mesken) amaçlı kullanılmak üzere kiralanmış olup davalının tacir olmadığı açıktır. İcra takip tarihine kadar muaccel olan kira alacağı belirlenerek buna ilişkin hüküm kurulması gerekirken muacceliyet şartı geçerli kabul edilerek mucceliyet şartı uyarınca istenen kira bedelleri yönünden de karar verilmiş olması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.